Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK' nın 85/1, 62, 51, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılanlar ve müşteki vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanlar ... ve... vekilinin 14.06.2013 tarihli dilekçesi ile aynı zamanda yine vekili olduğu ... yönünden de davaya katılma talebinde bulunduğu, ancak bu hususta bir karar verilmediği, ölenin kardeşi olması nedeni ile atılı suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılmakla, katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla temyiz yetkisi bulunan ....'nun CMK'nın 260/1. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin kusura, katılanlar vekilinin ise takdiri indirim nedenlerinin uygulanmaması ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-)Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın asli kusurlu olduğunun mahkemece de kabul edildiği somut olayda, sanığın taksirinin yoğunluğu meydana gelen ölüm olayı da gözetilerek, alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-)Hükmolunan hapis cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresi belirlenirken ve denetim süresi içinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi halinde cezanın kısmen veya tamamen infazına karar verilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, katılanlar vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 24.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.