Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3289 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4097 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç :Taksirle yaralama,trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 89/1-2b, 62/1, 51/1-3-7, 179/3-2, 62/1, 53/1, 51/1-3 maddeleri gereğince mahkûmiyet,Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından sanık lehine temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde, 194 promil alkollü vaziyette trafikte araç kullanan sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu ve TCK'nın 22/3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştırYapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;A) Taksirli suçtan mahkum edilen sanık hakkında TCK'nın 53. maddesinde yer alan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi, B) Olay tarihinde, sanığın alkollü halde araç kullandığı sırada yol kenarında park halinde duran araca çarparak mağdurun yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda, trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarından açılan kamu davasında her iki suçtan dolayı mahkumiyet karar verilmiş ise de, TCK'nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması halinde Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu- tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK'nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının gerektiği, somut olayda sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırıldığı gözetildiğinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ''hüküm verilmesine yer olmadığına'' kararı verilmesi yerine bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün C bendi hükümden tümüyle çıkartılarak yerine "sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm kurulmasına yer olmadığına" karar verilmek suretiyle, taksirle yaralama suçundan mahkumiyete ilişkin hüküm fıkrasında ise hak yoksunluğuna ilişkin kısmın hükümden çıkarılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.