Mahkemesi :Sulh Ceza HâkimliğiTaksirle yaralama suçundan yapılan soruşturma sonucunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/02/2015 tarihli ve 2015/20367 soruşturma, 2015/13939 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii ... 1. Sulh Ceza Hakimliğince verilen 30/04/2015 tarihli ve 2015/1223 değişik iş sayılı kararı kapsayan dosya incelendi."5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca. Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun'un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun'un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun'un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun'un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda teknik bilirkişi raporu alınarak kazanın oluşunda tarafların kusur durumunun tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden" bahisle,5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 30.11.2015 gün ve 78349 sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28.12.2015 gün ve 2015/395932 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;Dosya incelenerek gereği düşünüldü:5271 sayılı CMK'nın 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği, Bu açıklamalar ışığında incelenen dosya içeriğine göre, şüphelinin olay günü saat 14:00 sıralarında idaresindeki araç ile çift yönlü, 9.60 m genişliğindeki sokak üzerinde seyretmekte iken sol tarafında oyun oynadıklarını gördüğü çocuklardan 2007 doğumlu mağdur Enes Yalmancıoğlu’nun yola girmesi sonucu yolun sağına yönlendirdiği aracının sol arka yan kısmı ile yolun ortalarında çarpması neticesi mağdurun vücudunda kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olaydan sonra düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında yaya mağdurun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 68. maddesi uyarınca kural ihlali görüleceği ve asli kusurlu olduğu, şüphelinin ise görgü tanıklarının sözlü ifadesine göre yavaş seyrettiği ve çocuğun koşarak karşıdan karşıya geçtiği için kusurunun bulunmadığının belirtildiği, bu tespit üzerine başkaca hiçbir araştırma yapılmaksızın, olay tarihinde 8 yaşında olan mağdur ve kaza tespit tutanağında varlıkları bildirilen görgü tanıkları dinlenmeden, olaya müdahale eden kolluk görevlilerince çekilmiş olması muhtemel fotoğraflar dosya içine celp edilmeden ve gerektiğinde trafik kazasının meydana geldiği yerde keşif icra edilip, bilirkişiden rapor alınarak, maddi olay ve kusur durumu şüpheye yer bırakmayacak biçimde tespit edilmeden kolluk marifetiyle yapılan soruşturma ile yetinilerek, yazılı şekilde kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara yönelik itirazın kabulü yerine, reddine karar verilmesi yasaya aykırı, Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, ... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 30.04.2015 tarihli ve 2015/1223 değişik iş sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.