Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3135 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9689 - Esas Yıl 2014
Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6 maddeleri gereğince mahkumiyetTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanığın idaresindeki ambulansla, gündüz vakti, meskun yerde, bir platformu yol çalışması nedeniyle kapatılmış ve diğer yönü çift yönlü olarak kullanılan yolda seyrederken, önünde seyretmekte olan traktöre arkadan çarpması sonucu traktör sürücüsünün ölümü ile sonuçlanan olayda; sanığın kullandığı ambulansın sireninin ara ara çalışır vaziyette olup, ambulansta hastaneye yetiştirilen ağır hastanın bulunduğu da dikkate alınarak; iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, asgari hadden çok fazla uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi,2- TCK'nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkumiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği düzenlenmiş ise de; sanığın ağır bir hastayı hastaneye taşırken olayın meydana gelmesi ve şoförlükle geçimini sağladığı göz önüne alındığında, sürücü belgesinin asgari hadden çok fazla uzaklaşılarak geri alınmasına karar verilmek suretiyle, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.