Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : .... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.06.2008 tarih,2008/22 Esas, 2008/451 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ortadan kaldırılmasına, sanığın 2863 sayılı Kanunun 67/1, 765 sayılı TCK'nın 59, 647 sayılı Kanunun 4, 5. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair karar. 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:... İl Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan bir ihbar üzerine, olay günü kolluk görevlilerince sanık ... ile hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanık ...'ın üzerlerinde Hicri 1223 tarihli, Sultan II. Mahmut dönemine ait 2 adet ..... sikkesi ile yakalandıkları, .... Üniversitesi ...... Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü'nde öğretim görevlisi olan bilirkişiden alınan 08.10.2004 tarihli rapordan da anlaşılacağı üzere, suça konu eserlerin 2863 sayılı Kanunun 23. maddesi kapsamında korunması gerekli tescil ve tasnife tabii kültür varlıkları olduğu, sanıklar ... ve ...'ın ifadelerinde, üzerlerinden çıkan 2 adet Osmanlı sikkesini, ellerinde bulunan sahte altınları satabilmek için numune olarak kullanmak üzere, kuyumcu olan ...'den aldıklarını beyan ettikleri, böylece sanık ...'un üzerine atılı 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçunu işlediğinin sübuta erdiği, Sanık hakkında yapılan yargılama sonunda,... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.06.2008 tarih, 2008/22 esas, 2008/451 karar sayılı ilamıyla, sanığın 22.07.2004 tarihinde işlediği sabit görülen bildirim yükümlülüğüne aykırılık suçundan 2863 sayılı Kanunun 67/1, 765 sayılı TCK'nın 59, 40. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 366 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, 10.06.2008 tarihli kararın itiraz edilmeden 09.07.2008 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresinin başladığı, daha sonra, sanığın, 16.10.2008 tarihinde kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarını işlediği sabit görülerek sanık hakkında her iki suçtan .... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.04.2011 tarih, 2009/3 esas, 2011/138 karar sayılı ilamıyla mahkumiyet kararı verildiği ve anılan kararların 21.03.2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip,.... 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkındaki 10.06.2008 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan 09.05.2012 tarihli ihbar üzerine, .... 1. Asliye Ceza Mahkemesince, dosya yeniden ele alınıp, 11.05.2012 tarihli tensip zaptı ile duruşma açılarak, 06.11.2012 tarihinde önceki hükmün açıklandığı anlaşılmakla,Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 10.06.2008 tarihli kararın kesinleşme tarihi olan 09.07.2008 tarihinden itibaren denetim süresi içinde verilen mahkumiyet kararına konu ikinci suçun işlendiği 16.10.2008 tarihine kadar CMK'nın 231/8. maddesi gereğince dava zamanaşımının durduğu, bu sürenin eklenmesi halinde dahi suç tarihi ile inceleme tarihi arasında lehe olan 765 sayılı TCK'nın 102/4, 104/2 maddesinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilmekle;Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 67/1 maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK'nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 22.07.2004 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK'nın 223/9 maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE, 11/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.