Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3127 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26601 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : .....Ağır Ceza Mahkemesinin 03.03.2009 tarih, 2008/266 esas, 2009/36 karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının ortadan kaldırılmasına, sanığın 2863 sayılı Kanunun 74/2, 765 sayılı TCK'nın 59/2, 647 sayılı Kanunun 4, 6. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair karar. 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ...'un, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen sanıklar ...,...,...,..., .., ...., ... ve ... ile birlikte 2004 yılının Temmuz ayı içerisinde, define bulmak amacıyla ... ilçesi, ...köyü, ...mevkiinde dedektör ile arama yaptıkları ve 3 metre derinliğinde, 1,5 metre genişliğinde bir çukur kazdıkları, sanığın 2863 sayılı Kanuna muhalefet suçunu işlediğinin sübuta erdiği, Sanık hakkında yapılan yargılama sonunda, ... Ağır Ceza Mahkemesinin 03.03.2009 tarih, 2008/266 esas, 2009/36 karar sayılı ilamıyla, sanığın 2004 yılının Temmuz ayı içerisinde işlediği sabit görülen izinsiz define arama suçundan 2863 sayılı Kanunun 74/2.cümle, 765 sayılı TCK'nın 59/2, 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri gereğince 3300 TL ve 366 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın 04.05.2009 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıllık denetim süresinin başladığı, daha sonra, sanığın, 16.04.2010 tarihinde hakaret suçunu işlediği sabit görülerek sanık hakkında .....Sulh Ceza Mahkemesinin 19.03.2012 tarih, 2010/95 esas, 2012/70 karar sayılı ilamıyla mahkumiyet kararı verildiği ve anılan kararların 30.04.2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip, ..... Sulh Ceza Mahkemesi tarafından denetim süresi içinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkındaki 03.03.2009 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının değerlendirilmesi için yapılan 08.05.2012 tarihli ihbar üzerine, .... Ağır Ceza Mahkemesince, dosya yeniden ele alınıp, 10.05.2012 tarihli tensip zaptı ile duruşma açılarak, 09.10.2012 tarihinde önceki hükmün açıklandığı anlaşılmakla,Sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair 03.03.2009 tarihli kararın kesinleşme tarihi olan 04.05.2009 tarihinden itibaren denetim süresi içinde verilen mahkumiyet kararına konu ikinci suçun işlendiği 16.04.2010 tarihine kadar CMK'nın 231/8. maddesi gereğince dava zamanaşımının durduğu, bu sürenin eklenmesi halinde dahi suç tarihi ile inceleme tarihi arasında lehe olan 765 sayılı TCK'nın 102/4, 104/2 maddesinde öngörülen olağanüstü zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilmekle; Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 74/2. cümlesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK'nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 2004 yılı Temmuz ayından itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK'nın 223/9 maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme aykırı olarak DÜŞMESİNE, 11/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.