Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 3061 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4616 - Esas Yıl 2015
Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : TCK'nın 89/1, 89/3-b, 62, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın idaresindeki araçla yerleşim yeri dışında 7.40 metre genişlikte iki yönlü olup sanığın yönüne hitaben sollama yasağı bulunmayan yolda şerit ihlali yaparak katılanın nitelikli şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiği olayda bilinçli taksir koşulları bulunmadığından tebliğnamedeki 2 no'lu görüşe, sanık hakkında TCK'nın 89/1, 89/3-b, 62. maddeleri gereğince doğrudan adli para cezasına hükmedilmesi karşısında tebliğnamedeki TCK'nın 50/4-1-a maddelerinin gösterilmediği nedeniyle bozma isteğine ilişkin 4 no'lu görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak; 1-Olay tarihinde gece saat 23:15 sıralarında sanığın yönetimindeki kamyon ile yerleşim yeri dışında, 7,40 metre genişliğinde, iki yönlü, düz, hafif eğimli, kuru, asfalt kaplama, aydınlatması olmayan yolda seyir halindeyken şerit ihlali ile karşı yönden seyreden katılan yönetimindeki otomobil ile çarpışması sonucu katılanın nitelikli şekilde yaralandığı olayda; Adli Tıp Kurumu Raporu ile kazaya asli kusurlu olarak neden olan sanık hakkında; meydana gelen zararın ağırlığı ve maddede öngörülen cezanın üst sınırı da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun şekilde asgari hadden daha fazla uzaklaşmak suretiyle temel ceza tayini gerektiğinin gözetilmemesi,2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizce de benimsenen 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "sanığın güttüğü amaç ve saik" gerekçelerine dayanılmayacağının gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 25.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.