Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürme Hüküm : TCK'nın 85/2, 62, 53/6, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve katılanlar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılan ...'ın yokluğunda 26.02.2013. tarihinde verilen hükmün katılan'a usulüne uygun olarak 03.04.2013 tarihinde tebliğ edildiği 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra 15.04.2013 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; aynı Kanunun 317. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE,Katılan ... ve sanığın temyizlerine yönelik olarak yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın eksik incelemeye, kusura ilişkin temyiz itirazları ile katılan'ın sair temyiz itiralarının reddine, ancak; Olay tarihinde sanığın idaresindeki kamyon ile aydınlatmanın olmadığı meskun mahal dışında tek yönlü 11 metrelik yolda gece vakti aracının arızalanması üzerine sağ şerit üzerinde durakladığı dörtlü farlarını yakarak yaklaşık 3 saat bu şekilde beklediği sırada aynı yönden seyreden ölen 'ın kullanmakta olduğu kamyon ile sanığın kullandığı kamyonun arkasından çarpması nedeniyle iki kişinin ölümü ile sonuçlanan olayda, Trafik kazası tespit tutanağında sürücü ...'ün asli kusurlardan yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama kusurunu işlediği, sürücü ...'ın ise KTK 52/1b maddesini ihlal ettiği, 16.02.2012 tarihli bilirkişi raporunda sürücü ...'ün asli kusurlardan yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama kusurunu işlediğinden asli kusurlu, sürücü ...'ın ise KTK 52/1b maddesini ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu, 06.12.2012 havale tarihli bilirkişi raporunda sürücü ...'ün asli kusurlardan yerleşim birimleri dışındaki karayolunun taşıt yolu üzerinde zorunlu haller dışında park etme veya duraklama ve her durumda gerekli tedbirleri almama kusurunu işlediğinden ve aracını yol üzerinde sağ şeritte 2 saat 58 dakika süreyle bıraktığı, bu sırada tam anlamıyla gerekli önlemleri almadığından birinci derecede kusurlu, sürücü ...'ın ise KTK 52/1b maddesini ihlal ettiğinden ve alkollü araç kullandığından ikinci derecede kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumundan alınan raporda ise Sürücü ..., sevk ve idaresindeki kamyon ile meskun mahal dışında gece vakti aydınlatmasız yolda seyirle geldiği olay yerinde aracının arızalanması nedeniyle aracını tek yönlü üç şeritli yolun sağ şeridi üzerinde durdurması sonrasında, her ne kadar dörtlü flaşörlerini çalıştırmış ise de önlem alacak vakti olmasına rağmen gerekli ve yeterli biçimde tüm önlemleri almadığı, bu haliyle kazanın oluşumuna zemin hazırladığı olayda dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketiyle tali kusurlu olduğunun belirtildiği, Mahkemece de Adli Tıp Kurumundan alınan rapora itibar edilerek sanığın tali kusurlu olduğu kanaatine varılmış ise de sanığın gece vakti meskun mahal dışında aydınlatmanın olmadığı mahalde aracının takağrof çıktısına göre saat 00,47 den kazanın meydana geldiği 03,45 e kadar aracın sağ şeritte yol üzerinde olay yerinde herhangi bir önlem alınmadan 2 saat 58 dakika süreyle bıraktığı, bu sırada tam anlamıyla gerekli önlemleri almaması nedeniyle aynı yönde seyreden ...'ın idaresindeki kamyon ile sanığın kamyonuna arkadan çarparak sürücü ... ile yanında bulunan ...'ın ölümlerine neden oluğu olayda asli kusurlu kabul edilmesi gerektiği gözetilmemesi temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK'nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asgari hadden ceza tayini, Kanuna aykırı olup, katılanın temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.