Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2981 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2340 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Asliye Ceza MahkemesiKarar tarihi : 11/02/2014Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkSuç tarihi : 10/01/2011 - 17/01/2011 tarihleri arasıHüküm : Tüm sanıklar hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/1, 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet Tebliğnamedeki düşünce : Ret - Onama2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hüküm, sanık ... müdafii ile sanıklar tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1- Sanıklar ... ve ...'ın temyiz istemlerinin incelenmesinde;Yokluklarında verilen karar adı geçen sanıklara 12/03/2014 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde, 1412 sayılı CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra, 24/03/2014 tarihinde hükmün temyiz edildiği anlaşıldığından, sanıklar ... ve ...'ın temyiz istemlerinin, 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak ayrı ayrı REDDİNE,2- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ün temyiz istemlerinin incelenmesinde ise;Sanıkların, fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, kültür varlıkları bulmak amacıyla, Buldan ilçesi, Derbent Köyü'nde yer alan, korunması gerekli niteliği haiz tümülüste yaklaşık 20 metre derinliğinde kazı yaptıkları kolluk kuvvetlerince düzenlenen tutanaklar, olay yeri fotoğrafları ve 5271 sayılı CMK'nın 135. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak elde edilen iletişimin dinlenmesine dair kayıtlardan anlaşılmış olup, sanıklar hakkında asgari hadden uzaklaşılarak temel ceza tayininde isabetsizlik görülmemiştir.Anayasa Mahkemesi'nin, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık F...'nin, atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığına, asgari hadden uzaklaşılarak ceza tayin edildiğine; sanıklar H..., V..., İ... ve A...'in, eksik inceleme ile karar verildiğine, kazı yapıldığı iddia edilen alanda hiçbir zaman bulunmadıklarına; sanıklar H... ve H...'ın, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, telefon dinleme delilinin kanuna aykırı olduğuna, lehe hükümlerin uygulanmadığına; sanık O...'ın, iddia edilen olayların mücerret kaldığına, kazı yapılan yerin müze kaydı olup olmadığının araştırılmadığına, atılı suçun sübut bulmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,3- Sanık ... müdafinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;Sanık müdafinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede, 10/01/2011 - 17/01/2011 tarihleri arasında Derbent Köyü'nde ve 21/02/2011 - 06/03/2011 tarihleri arasında Oğuz Köyü'nde gerçekleştirilen iki ayrı kazı eyleminden söz edildiği, sanık A...'in de, Derbent Köyü'ndeki kazı faaliyetine katılanlar arasında sayılmayıp, Oğuz Köyü'nde yapılan kazıya iştirak edenlerden biri olarak gösterildiği, yargılama sonunda, Oğuz Köyü'nde gerçekleştirildiği iddia olunan kazı fiilinden dolayı tüm sanıkların delil yetersizliği nedeniyle beraatlerine hükmedildiği, soruşturma aşamasında kolluk kuvvetlerince tanzim edilen tutanaklar ve dosya kapsamında mevcut iletişimin dinlenmesine dair kayıtlar birlikte değerlendirildiğinde, sanık A...'in, Derbent Köyü'nde yapılan kazıya iştirak ettiğine dair somut bir delile ulaşılamadığından, bahse konu fiil nedeniyle adı geçen sanık hakkında dava açılmadığı sonucuna varılacağı anlaşılmakla; Derbent Köyü'ndeki kazı fiiline ilişkin olarak suç isnadında bulunulmayan sanık A...yönünden herhangi bir hüküm tesis edilemeyeceği gözetilmeksizin, “davasız yargılama olmaz” ilkesine aykırı şekilde adı geçen sanığın mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.