Mahkemesi :Çocuk MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlal etmeHüküm : TCK'nın 134/1, 31/3, 50, 52, 54. maddeleri gereğince mahkumiyet.Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suça sürüklenen çocuğun, katılanın özel hayatının gizliliğini, cep telefonunun kaydetme özelliğini kullanarak ve kayda almak suretiyle ihlâl ettiği tespit edildiği halde, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK'nın 134/1. fıkrasının 2. cümlesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, olay tarihinde arkadaşı ile birlikte mağazaya gelen suça sürüklenen çocuğun, deneme kabininde kıyafetini değiştirmekte olan mağdurenin çıplaklık gibi fiziksel mahremiyetine ilişkin görüntülerini, onun rızası dışında, cep telefonuna kaydettiği sırada dışarıda bekleyen mağdurenin arkadaşı tarafından farkedilip, diğer müşteriler ve mağaza çalışanları tarafından yakalanarak telefonuna el konulması, yapılan incelemede de mağdureye ait arka arkaya çekilmiş üç adet görüntünün tespit edilmesi şeklinde gelişen olayda, suça sürüklenen çocuğun eyleminin sabit olduğunun kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, suça sürüklenen çocuk müdafiinin, eksik inceleme yapıldığına, suça sürüklenen çocuğun suç işleme kastı ile hareket etmediğine, fazla ceza verildiğine, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, suça sürüklenen çocuğa hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, belirlenen tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine ve bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında uygulanan Kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,Kanuna aykırı olup, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, altıncı paragrafındaki, “beher günü” ibaresinden önce gelmek üzere “365 gün karşılığı ve TCK'nın 52/2. maddesi gereğince” ibaresinin ilave edilmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.