Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2909 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12674 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 Sayılı Kanuna AykırılıkHüküm : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında; Beraat 2- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 67/1,TCK'nın 62, 50/1-a, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar ... ve ...'ün beraatine, sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hükümler, müşteki vekili ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suçtan doğrudan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı adına hazine vekilinin 26/02/2013 tarihli temyiz istemi davaya katılma talebi olarak değerlendirilmiş olup, müşteki kurumun 5271 sayılı CMK'nın 237/2 maddesi uyarınca kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;Katılan vekilinin, sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Kolluk kuvvetleri tarafından yapılan istihbari çalışmalar neticesinde, sanıkların, ellerinde tarihi eser bulunduğu ve satmak için müşteri aradıklarının tespit edilmesi üzerine takibe alındıkları, olay günü sanıkların dava konusu eserleri ... isimli şahsın işyerinde gösterdikleri ancak satmadan dışarı çıktıkları ve kolluk kuvvetleri tarafından yakalandıkları, sanık ...'un elindeki poşetin içerisinde bulunan ve bağımsız bilirkişi raporunda, 2863 sayılı Kanun kapsamında tasnif ve tescile tabi, müzelik değerde kültür varlığı oldukları belirlenen eski Tunç dönemine ait 2 adet bronz el baltasının ele geçirildiği, sanık ...'un hazırlık beyanında, baltaların dedesinden kaldığını, antika değerlerinin bulunup bulunmadığını öğrenmek amacıyla tanık ...'e ait antika dükkanına gitmeye karar verdiğini, olay günü arkadaşı olan diğer sanık ... ve ...'ın yeğeni olan ... ile karşılaştığını, çay bahçesinde oturdukları sırada adı geçen sanıklara baltaları gösterdiğini, hep birlikte tanık ....'in işyerine gittiklerini ve baltaları gösterdiğini, ...'in, kendisine baltaların tarihi değerinin bulunmadığını, metal parçalar olduğunu söylediğini beyan ettiği, sanıklar ... ve ...'ın ise aşamalarda değişmeyen beyanlarında, sanık ...'un elinde bir poşet olduğunu gördüklerini, ancak içerisinde ne olduğunu bilmediklerini, birlikte ...'in işyerine giderek bir müddet oturduklarını, sanık ...'un kendilerinin yanında baltaları ...'e göstermediğini, kendileri dükkandan çıktıktan sonra gösterip göstermediğini bilmediklerini beyan ettikleri, tanık ...'in beyanında ise, olay günü sanık ...'un ve tanımadığı diğer iki sanığın işyerine geldiklerini, sanık ...'un poşet içerisindeki iki adet baltayı gösterdiğini ve “abi bunlar nedir merak ettim, o yüzden sana göstermeye getirdim” dediğini ve baltaların dönemi ve ederi hakkında bilgi edinmek istediğini, getirdiği baltaları satmak istediği yolunda birşey söylemediğini, kendisinin de ...'a, bunların tarihi eser olduklarını, ederinin alan ile satan arasındaki anlaşmaya bağlı olduğunu, kimseye satmaya kalkışmaması gerektiğini, aksi takdirde suç oluşturacağını, hemen gidip müzeye teslim etmesi gerektiğini beyan ettiği, bu itibarla sanıklar ... ve ...'ün kültür varlığı ticareti suçunu işlediklerine dair savunmalarının aksine dosya kapsamında delil bulunmadığı, tutanak mümzilerinin dinlenmesinin dosyaya bir katkı sağlamayacağı anlaşıldığından, tebliğnamede bu hususta bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılama sonunda, sanıkların atılı suçu işlediklerine dair cezalandırılmalarına yeterli delil elde edilemediği, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, sanıkların mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, Sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hükmün incelenmesine gelince:Sanığın dava konusu eserleri antika işiyle uğraşan ...'e göstererek ederinin ne olduğunu öğrenmek istediği, bu itibarla sanığın, “satışa arzeden” olarak kabulü ile 2863 sayılı Kanun'un 67/2 maddesinde düzenlenen kültür varlığı ticaretine aykırılık suçundan mahkumiyetine karar verilmesi yerine 67/1 maddesi uyarınca hüküm tesis edilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.