İNCELENEN KARARIN;Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 4.265,55 TL maddi ve 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesiDavacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan Karşıyaka 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.01.2014 tarih ve 2013/277 esas, 2014/4 karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) 6 ayrı nitelikli mala zarar verme suçundan tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda tüm suçlardan beraatine hükmedildiği, hükümlerin temyiz edilmeksizin 30.01.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 16.04.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, manevi tazminatın belirlenmesinde nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış, hükmedilen tazminatın miktarına göre kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmedildiği halde, hükümde “nisbi” vekalet ücreti ibaresinin yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Dava dilekçesinde tutuklanma tarihinden itibaren yasal faiz talep edildiği gözetilmeden, gözaltına alınma tarihi olan 16.03.2013 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1. bendindeki “göz altına alınma tarihi olan 16/03/2013” ibaresinin “haksız tutuklama tarihi olan 17/03/2013” ibaresi ile değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.