Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2811 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 14868 - Esas Yıl 2015





Tebliğname no : 12 - 2015/334711Mahkemesi : Edirne 2. Asliye Ceza MahkemesiTarihi : 03/07/2015Numarası : 2015/231-2015/394 Suç : Taksirle öldürmeTaksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin ceza miktarına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Bilinçli taksirin koşullarının bulunmadığı somut olayda, TCK'nın 50/4. maddesi atfıyla aynı Kanun'un 50/1-a maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ile suçun işlenmesindeki özelliklerin nazara alınması gerektiği gözetilmeden, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kazanın ardından olay yerini terk etmeyip, yaralının hastaneye sevki için arkadaşlarıyla beraber çaba gösteren, olay tarihinden itibaren tüm aşamalarda olayı oluşa uygun şekilde anlatarak mahkemeye yardımcı olan, savunmasında olaydan dolayı pişman olduğunu ifade eden, bekar ve lise mezunu olup, internet kafede çalıştığını beyan eden, dosya içeriğindeki delillere göre olumsuz bir kişiliği belirlenemeyen ve adli sicil kaydı da bulunmayan sanık hakkında, “Suçun işlenmesindeki özelliklere, suç nedeniyle meydana gelen zarara ve tehlikenin ağırlığına göre sanığa verilen hapis cezasının TCK'nın 50/4. maddesine göre adli para cezasına çevrilmesine takdiren yer olmadığına,” şeklindeki, salt olayın oluş şekli ve sonucuna dayalı yetersiz gerekçelerle sanığa hükmolunan 3 yıl 4 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesine karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.