Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2749 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16267 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Hüküm : CMK'nın 231/11. maddesi gereğince açıklanan, TCK'nın 179/3, 62/1, 50/3-1(a), 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;Denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işleyen sanık hakkında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan verilen 04.04.2013 tarih ve 2013/20-2013/94 sayılı açıklanmasının geri bırakılması kararına konu hüküm CMK'nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanmakla;Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın 2,56 promil alkollü olarak araç kullandığı olayda, kastının yoğunluğu, almış olduğu alkolün miktarı ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza yerine alt sınırdan ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 Sayılı Kanunun 100. maddesiyle CMK'nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderilerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada, hüküm tarihi itibariyle yargılama giderlerinin 18,75 TL olarak hesaplamış ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabilmesi, bu hususunun infaz aşamasında değerlendirilmesinin mümkün olması nedeniyle, tebliğnamede bu yönden düzeltilerek onama öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Yapılan kontrolde 2,56 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında, TCK'nın 179/3. maddesi yollaması ile aynı Kanunun 179/2. maddesi gereğince ceza tayini gerekirken, hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında temel ceza tayini sırasında uygulama maddesi olan TCK'nın 179/2. maddesine yer verilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,2-Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin TCK’nın 63. maddesi uyarınca tayin olunan cezadan mahsubuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının temel cezanın belirlendiği ilk bendindeki "TCK'nın 179/3. maddesi" ibaresinden sonra gelmek üzere “yollamasıyla aynı Kanunun 179/2. maddesi” ibaresinin yazılması ve hüküm fıkrasına ''Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin TCK'nın 63. maddesi gereğince cezasından mahsubuna" bendinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.