Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2668 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 26278 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç :Taksirle YaralamaHüküm :TCK'nın 89/4, 62, 50/4, 52/2. maddeleri gereğince mahkûmiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, mağdur vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Suç tarihinde 5 yaşında olup, CMK'nın 234/2. maddesindeki zorunluluğa rağmen mahkemece barodan kendisine vekil atanmamış olması nedeniyle davaya katılma hakkını kullanamayan mağdur küçüğün, 5271 sayılı CMK'nın 260. maddesi uyarınca “katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören” sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu ve Dairemizin 29.04.2013 tarihli tevdi kararı üzerine mahkemece barodan atanan vekili tarafından hüküm temyiz edilmek suretiyle katılma iradesi ortaya konulan mağdur küçük ...'un suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına, karar verilerek yapılan incelemede;Gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiş; iddianameyle talep edilmesine karşın TCK'nın 53/6. maddesi uyarınca sürücü belgesinin geri alınması konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, bu hususun mahkemenin takdirinde olması ve takdirin bu yönde kullanılmış olması sebebiyle bozma konusu yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sanık hakkında ceza indirimi yapılmasının hakkaniyete aykırı olduğuna; sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, eksik incelemeye, sair nedenlere ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezasının, seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevrilmesi esnasında TCK'nın 50/1-a maddesinin gösterilmemesi ve adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirtilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 232/6. ve TCK'nın 52/3. maddelerine aykırı davranılması, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 4. paragrafının çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK'nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK'nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine; TCK'nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 12.100 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.