Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26634 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 105 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : BeraatTaksirle öldürme suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ...'nın müdür vekilliğini yaptığı güreş eğitim merkezinde ölenin öğrenci olarak kaldığı, 25.03.2008 tarihinde saat 19:00 sıralarında ölenin başının ağrıdığını nöbetçi antrenöre söylemesi üzerine ağrı kesici (parol) verildiği, baş ağrısının devamı üzerine bilinci açık şekilde bulantı, baş ağrısı ve kusma şikayetleri ile saat 22:38'de götürüldüğü, Devlet Hastanesi Acil Servisinde sanık Dr. ... tarafından yapılan muayenesinde, hastanın hikayesinin kendisini getiren güreş eğitim merkezi görevlileri ... ve ... tarafından anlatıldığı, hasta tarafından da teyit edildiği ve travma ya da düşmeden bahsedilmediği, muayene sonucunda gribal enfeksiyon+emezis+hipotansiyon teşhisi ile izotonik 500. bemiks amp. dramamin amp. prednol 40 amp verildiği, dikloronim uygulandığı, ertesi güne poliklinik kontrolü önerilerek saat 00.30-01.00 sıralarında taburcu edildiği, hastanın 26.03.2008 tarihinde saat 07:06'da tekrar acil servise bilinci kapalı şekilde getirildiği, Dr. ... tarafından SVO düşünülerek Rize Devlet Hastanesine tomografi için sevk edildiği, çekilen BBT'de; "sol temporoparietalde konveksiteye kadar devam eden epidural hiperdens akut epidural hematom ile uyumlu lezyon olduğu, orta hat elemanlarında sağa doğru şifl etkisi yaptığının" tespit edildiği, beyin cerrahi uzmanı Dr. ... tarafından değerlendirilen hastanın saat 08:20'de acil kraniotomi ile epidural hematom boşaltma ameliyatına alındığı, ameliyattan sonra Rize Devlet Hastanesinde yoğun bakım ünitesi bulunmadığından aynı gün KTÜ Tıp Fakültesi Hastanesine sevkedildiği, tedavisi devam ederken 06.04.2008 tarihinde öldüğü, otopsi yapılmadığı, fethi kabir yapıldığı, 1. İhtisas Dairesince ölümün kafa künt travmasına bağlı epudural kanama sonucu gelişen komplikasyonlar nedeni ile olduğu şeklinde görüş bildirildiği, Yüksek Sağlık Şurasınca düzenlenen raporda ise, otopsi raporunda kafa kaide kemiklerinde travmaya bağlı fraktür görülmediği, dolayısıyla epidural hematomun travmaya bağlı olduğunu açıklayacak bir bulguya rastlanılmadığı, şeklinde kanaat belirtildiği, ameliyatı yapan Doktor ... tarafından, operasyon sırasında temporal kemik üzerinde kafa kaidesine doğru uzanan lineer kırık ve buna bağlı A. Meningia media'nın ufak bir distal dalından kanama oluştuğu beyan edilmiş ise de, ölenin oda arkadaşları olan tanıkların sanığın kavgaya karıştığını veya düştüğünü görmediklerini, ancak zaman zaman baş ağrısının olduğunu beyan ettikleri, ölenin ölümünün kasten gerçekleştirilen bir fiil sonucu gerçekleştiğine ilişkin kanıt, emare veya kuşku doğuracak bir tespitin veya böyle bir iddiaya haklılık kazandıracak bir belirleme bulunmadığı gibi taksirle öldürme suçundan haklarında kamu davası açılan sanıklara izafe edilebilecek bir kusur da bulunmadığı mahkemenin kabulünün de dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla;Yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından sanıkların kusurunun bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın, oğlunun kasten öldürüldüğüne, mahkeme ve savcılığın yeterince araştırma yapmadığına, olayda görevli diğer kişiler hakkında da dava açılması gerektiğine ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddine, ancak; Kusursuz oldukları kanaatine varıldığı halde, sanıklar hakkında "atılı bulunan suçu işlemedikleri gerekçesiyle CMK'nın 223/2-b maddesi gereğince" beraat hükmü kurulması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün A fıkrasındaki “atılı bulunan suçu işlemedikleri anlaşılmakla her bir sanığın üzerine atılı bulunan suçtan dolayı 5271 sayılı CMK'nın 223/2-b maddesi gereğince” ibaresinin “yüklenen suç açısından kusurları bulunmadığı anlaşılmakla CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince” şeklinde değiştirilmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.