Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26467 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19142 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 2863 sayılı Kanunun 74/2, 5237 sayılı TCK'nın 62, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyet ve hapis cezasının ertelenmesi2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılama sonunda, 15/10/2008 tarihli karar ile sanığın 2863 sayılı Kanunun 74/2, 5237 sayılı TCK'nın 62/1, 51, 5271 sayılı CMK'nın 231/5 maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın itiraz edilmeksizin 10/11/2008 tarihinde kesinleştiği ve belirtilen tarih itibariyle beş yıllık denetim süresi başladığından, 5271 sayılı CMK'nın 231/8 maddesi uyarınca dava zamanaşımının durduğu, daha sonra sanığın 11/01/2010 tarihinde “kasten yaralama” suçunu işlediği sabit kabul edilerek, Doğubeyazıt Ağır Ceza Mahkemesi'nin 14/04/2011 tarihli, 2011/3-67 sayılı ilamı ile mahkumiyetine hükmedildiği, anılan kararın ise temyiz incelemesi neticesinde 26/11/2013 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlendiğinden, anılan suçun işlendiği 11/01/2010 tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin işlemeye devam ettiği anlaşılmakla; Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem 2863 sayılı Kanunun 74. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK’nın 7/2 maddesi yollamasıyla lehe neticeler doğuran (mülga) 765 sayılı TCK'nın 102/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 104/2 maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, suç tarihi olan 21/03/2002 tarihinden itibaren 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2 maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş ve 5271 sayılı CMK'nın 223/9 maddesindeki şartların da oluşmadığı anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 765 sayılı TCK’nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince kamu davasının isteme uygun olarak DÜŞMESİNE, 23/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.