Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26445 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 4419 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiKarar Tarihi : 14.06.2013 Suç : Taksirle öldürme, Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : Sanık ... hakkında; TCK' nın 85/2, 62/1,50/1-a-4, 50/6, 52/4, 53/6 maddeleri uyarınca mahkumiyet, Sanık ... hakkında; TCK' nın 85/1, 62/1,50/1-a-4, 50/6, 52/4, 53/6 maddeleri uyarınca mahkumiyet, Sanık ... hakkında; 179/2-3, 62/1 ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasınaTaksirle öldürme ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1) Sanık ... hakkındaki karara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK'nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, sanık hakkında tesis edilen hükme, katılan vekili tarafından itiraz edildiği, itiraz mercii tarfından hüküm verildiği anlaşıldığından, hükmün incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,2) Sanık ... ve sanık ... hakkındaki hükümlerin temyizen incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;a) Ünye İlçesi ... Mahallesi Toki Konutları önünde 500 metre mesafede Samsun istikametinde sanık ...'ın idaresindeki aracı ile seyir halindeyken aynı yöne seyretmekte olan ...'ın ...plaka sayılı aracı ile bu araca çarptığı, çarpışma sonucunda araç sürücüleri ... ve...in araçlarından inerek araçlarında oluşan hasarı kontrol ettiklerinde aynı istikamette seyir halinde bulunan ...'nin idaresindeki... plaka sayılı aracı ile sanık ...'a ait araca çarptığı, sonrasında sanık ...'ın idaresindeki... plaka sayılı aracı ile ...'a ait olan araca arkadan çarpması ile zincirleme trafik kazası meydana geldiği, bu kaza sonucunda ...'a ait olan araç ile ... 'a ait araçların olay yerinde yandıkları, ...'a ait araç içerisinde bulunan katılan ...'ın eşi ...'ın yanarak öldüğü, ...'nın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir nitelikte yaralandığı, ...'nin ise vücudunda 2. derece yanıklar oluşacak şekilde yaralandıkları olayda, sanık ...'ın yaralanması ve yolcu olarak bulunan ...'in ölümüne neden olan sanık ...'ın aracındaki lpg tüpün patlaması ve araçların yanması olayının sanık ...'ın ...'a arkadan çarpması neticesi meydana geldiğinin dosya kapsamına göre sabit olması, bu yönde kaza tespit raporunda da sanık ...'ın yaralanma ve ölüm olayı nedeniyle kusurlu olduğunun açıkça tespit edilmesi karşısında sanık ... hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan TCK'nın 85/2 maddesi gereği iddianame düzenlenmesi sağlanarak, öncelikle oluşun belirlenmesi ve bu kabul doğrultusunda sanıkların kusurlarının değerlendirilmesi suretiyle tüm sanıkların hukuki durumlarının birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kabule göre de;b)Sanık ... hakkında Gölbaşı Hasvak Devlet Hastanesince düzenlenen adli rapora göre, olaydan iki buçuk saat sonra 1.12 promil alkollü olduğu, sanığın olaydan önce yemek yediği esnada alkol aldığı yönündeki ikrar içeren savunmaları da nazara alındığında; 1.00 promilin üzerindeki alkol seviyesinin güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceği bilindiğine göre, sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybettirecek ölçüde alkollü vaziyette araç kullanmak suretiyle bilinçli taksirle hareket etmesine rağmen sanık hakkında TCK'nın 22/3. maddesinin uygulanmaması,c) TCK'nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK'nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanıklar hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.