Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26423 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6900 - Esas Yıl 2014





Tebliğname no : 12 - 2013/290197 Mahkemesi : Bitlis Ağır Ceza Mahkemesi Tarihi : 11/06/2013 Numarası : 2012/441-2013/212 Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat Davacıların tazminat taleplerinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Davacı K.Ş..yönünden, 5271 sayılı CMK'nın 144/1. maddesinin (1). fıkrasının a bendinde tazminat isteyemeyecek kişiler arasında "gözaltı ve tutukluluk süresi başka bir hükümlülüğünden indirilenler" de sayılmış ise de; 30/04/2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Konularda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 18. maddesi hükmü ile anılan maddenin 1. fıkrasının (a) bendi yürürlükten kaldırılmış olmakla, tazminata hükmedilmesine bir engel kalmadığı belirtilerek mahkemece davanın kısmen kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden tebliğnamedeki 2 numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davacılar vekili ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Raporu hükme esas alınan bilirkişi E. C..'ın kimliğinin tespit edilmemesi ve yemininin yaptırılmaması sureti ile CMK'nın 62. maddesi yollaması ile 58/1ve 64/6. maddelerine muhalefet edilmesi, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; a) Davacıların tutukluluklarının 14.10.2004 tarihinde son bulduğu gözetilmeden, tahliye tarihleri 31.12.2004 kabul edilmek suretiyle belirlenen süre üzerinden net asgari ücrete göre hesaplama yapılmak suretiyle fazla maddi tazminat hükmedilmesi, b) Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacıların sosyal ve ekonomik durumları, üzerlerine atılı suçun niteliği, tutuklanmalarına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldıkları süre,tutuklama tarihi ile faizin başlangıç tarihinden tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar ele geçecek parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacılar lehine bu ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, Kanuna aykırı olup, davacılar vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.