Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç :Taksirle yaralamaHüküm :Sanıklar hakkında TCK'nın 89/1, 89/2-b, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet, erteleme.Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkûmiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ... müdafileri, sanık ... ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:I-Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanık ...’nın sahibi ve kimyager sanık ...’ın işletme müdürü olduğu ... Tekstil isimli iş yerinde işçi olan katılan ...’un, olay günü çalıştığı kalender makinesine sağ elini kaptırması sonucu yaralandığı olayda, katılanın makineyi çalıştırmadan önce klavuz kumaş yardımı ile kumaşı yerleştirmesi, sonra makineyi çalıştırması gerekirken çalışan makineye klavuz kumaş kullanmadan kumaş yerleştirmesi, kumaşın işlem gördüğü silindirlerin önünde bulunan koruyucu barın üst kısmından silindirlere elini kaptırması sonucu yaralandığının, katılanın söz konusu makinede daha evvel çalıştığının, öncesinde de makine kullanma eğitimi aldığının ve makinede alınması gerekli bir güvenlik önlemi bulunmadığının hükme esas alınan 22.02.2013 tarihli bilirkişi heyet raporunda bildirilmesine, aynı iş yerinde çalışan tanık ...’ın söz konusu bilirkişi raporunu teyit eden ifadelerine göre, katılanın asli kusurlu ve sanık ...’ın hatalı çalışmayı önlemek bakımından denetim görevini yerine getirmemesi nedeniyle tali kusurlu olduğunun kabulü yerine sanığın asli kusurlu olduğunun kabulü isabetsiz ise de, sanık hakkında asgari hadden ceza tayin edilmiş olması nedeni ile söz konusu isabetsizlik bozma nedeni yapılmamış, aynı nedenle tebliğnamedeki (1) nolu görüşe ve sanık ... hakkında hapis cezasının tercih edilmiş olması, TCK'nın 50/2. maddesi gereğince hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyecek olması nedeni ile de tebliğnamedeki (2) nolu görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusura, katılan vekilinin de ceza miktarına ve bilinçli taksirin koşulları oluştuğuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Bursa Adli Tıp Kurumu şube müdürlüğünün 01.02.2012 tarih 1324 sayılı raporunda "...sağ el 4.parmağın yerinde olmadığı, 1-2-3 ve 5.parmakların atrofik olup, 2-3-5. parmakların reimplante amaçlı metakarpa dikişle tutturulduğu, sağ el avuç içerisinden 2. parmağın ve el dorsumuna seyirli yaklaşık toplam 20-25 cm.lik, el dorsumunda 3.parmağın seyirli 5-7 cm.lik operasyon nedbeleri görüldü, rapor tetkik ve muayene bulgularına göre; mevcut lezyonlara neden olan yaralanmanın kişinin yaşamını tehlikeye sokmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte olduğu, vücuttaki kemik kırıklarının mevcut olduğu..." belirtildiğine göre; katılanın yaralanmasının TCK'nın 89/2-a-b maddesinde belirtilen duyulardan veya organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ve vücudunda kemik kırılmasına neden olduğu gözetilerek sanık hakkında tayin edilen temel cezanın TCK’nın 89/2-a-b. maddeleri yerine aynı Kanunun 89/2-b maddesi ile arttırılması sureti ile CMK’nun 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının (2.) bendine 89/2” ibaresinden sonra gelmek üzere “a-“ ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın sahibi olduğu iş yerinde kimyager işletme müdürü olan sanık ...’ı görevlendirmiş olması nedeni ile sanığa atfı kabil kusur bulunmadığı gözetilerek beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.