Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 1-Sanık ... hakkında, CMK'nın 223/2-e. maddesi gereğince beraat. 2-Sanık ... hakkında, 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK'nın 62, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet.2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ...'nın beraatine, sanık ...'un ise mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Sanık ... hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Kültür varlığı bulabilmek amacıyla izinsiz kazı faaliyetinin yapıldığı arazi önünde bırakılan ...plakalı aracın sahibi olan sanık ... hakkında, 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmış ise de; sanığın verdiği ifadelerinde, olay yerinde olmadığını, olaydan da sonrasında haberdar olduğunu, aracını ödünç olarak isteyen arkadaşı ...'a emaneten verdiğini beyan ettiği, sanık ...'ın ifadelerinin de bu yönde olduğu, tüm dosya kapsamından, sanık ...'in olay zamanı olay yerinde olduğuna, davaya konu izinsiz kazı eylemini gerçekleştirdiğine dair delillerin bulunmadığı, yargılama neticesinde mahkemece sanığın beraatine karar verilmesinde bir aykırılığın bulunmadığı anlaşılmakla, Yapılan yargılama sonunda, sanığın üzerine atılı suçun delillerinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Olay tarihi olan 06.12.2009 günü, Erdemli ilçesi, ... kasabası, ... ada, ...sayılı parselde bulunan özel mülkiyete konu arazinin sahibi olan ...'in, arazisi önünde ...plakalı bir aracı gördüğü, devamında arazisi içerisinde bir kişiyi kaçarken görmesi üzerine yaptığı kontrolde, arazi içerisinde bulunan eski su kuyusu yanındaki taşların kaldırılmış ve toprağın biraz kazılmış olduğunu gördüğü, olaydan haberdar edilen kolluk görevlilerince yapılan araştırmada, aracın sanık ...'ya ait olduğunun, sanık ... tarafından ödünç alındığının ve olay yerinde aracı bırakan kişinin de sanık ... olduğunun tespit edildiği, her ne kadar olay nedeniyle başlatılan soruşturma sonunda sanık ... hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan dava açılmış ve dava sonunda da sanığın atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmiş ise de; araç sahibi ...'nın verdiği ifadelerde, aracını sanık ...'ın limon tarlalarına bakmak için ödünç istediğini, kendisinin de aracı verdiğini, kendisinin olay yerine gitmediğini beyan ettiği, sanık ...'un da verdiği ifadelerinde, limon tarlalarına bakmaya gittiğini, aracı yol kenarına bıraktığını, bu esnada bir silah sesi duyduğunu ve olay yerinden kaçtığını, atılı suçlamayı kabul etmediğini, kazı yapmadığını beyan ettiği, mağdur ...'in de verdiği ifadelerde, kaçtığını gördüğü kişinin yüzünü görmediğini, bir kişiyi sadece kaçarken gördüğünü beyan ettiği, tüm bu ifadelerden anlaşılacağı üzere, sanık ...'u izinsiz kazı eylemini yaptığı esnada gören bir tanığın bulunmadığı, mağdur ...'in kaçtığını gördüğü kişinin sanık ... olduğuna ve sanık ...'ın kaçma öncesi arazide kazı yaptığına dair mahkumiyetine yeterli ölçüde delillerin bulunmadığı, böylece sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de;Davaya konu izinsiz kazılan çukurun derinliğinin tespitinin yapılmamış olması karşısında, kazının yapıldığı arazinin sahibinin ve tespiti yapan kolluk görevlilerinin kazılan çukurun derinliği konusunda ifadelerinin alınması ve tarımsal kazı derinliği olan 40 cm'i aşıp aşmadığının tespitinin yapılarak, eylemin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, mahkumiyete ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.