Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHükümler : Sanıklar hakkında : TCK'nın 89/1, 89/2-b, 62/1, 51, 51/3. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar ..., ..., ... ve sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ..., ..., ... ve sanık ... müdafiinin kusur durumuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Dosya kapsamına göre; 19.06.2007 tarihinde geçirdiği iş kazasından dolayı hayat fonksiyonlarını orta (3) derecede etkileyen kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanarak, tedavi gördüğü hastahaneden 24.07.2007 tarihinde 45 gün istirahat sonucu kontrol notuyla taburcu olan mağdur ...'ın, vekili tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan 19.08.2008 havale tarihli şikayet dilekçesine istinaden başlatılan adli soruşturma sonunda, sanıkların 5237 sayılı TCK'nın 89/1, 89/2-b ve 22/4. maddeleri gereğince cezalandırılmalarının talep edildiği 15.06.2009 tarihli iddianamenin yerel mahkemenin 19.06.2009 tarihli kararıyla kabulüne karar verilerek kovuşturma evresine geçildiği ve mağdurun aşamalarda açıkça şikâyetinden vazgeçmediği olayda, 5271 sayılı CMK'nın 158/6. maddesindeki, “Yürütülen soruşturma sonucunda kovuşturma evresine geçildikten sonra suçun şikâyete bağlı olduğunun anlaşılması halinde; mağdur açıkça şikâyetten vazgeçmediği takdirde, yargılamaya devam olunur.” hükmü, kovuşturma evresinde, iddianameye konu suçun hukuki nitelik değiştirmesi veya yasal düzenlemelerin değişmesi nedeniyle suçun şikâyete tabi hale gelmesiyle sınırlı olarak uygulanabilecek olup, bilinçli taksirin koşullarının bulunmadığı somut olayda, sanıklara isnat edilen eylemin baştan itibaren şikâyete tabi olduğu ve vasıf değişikliğinden söz edilmesinin mümkün olmadığı belirlenerek yapılan incelemede: Mağdur ...'ın, herhangi bir engeli bulunmadığı halde, failleri ve fiili öğrendiği tarihten itibaren 6 aylık sürede usulüne uygun şikayette bulunmadığı anlaşılmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığı nazara alınarak, kovuşturmada şikayet koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle sanıklar hakkındaki davaların 5237 sayılı TCK'nın 89/5, 73/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince ayrı ayrı düşmesine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanıklar ..., ..., ... ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanıklar hakkındaki davaların 5237 sayılı TCK'nın 89/5, 73/1 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.