Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/2, 62, 50/1-a, 52, 63. maddeleri gereğince mahkûmiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan ve şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Şikayetçiler .....ve.... vekilinin temyiz istemine ilişkin incelemede; Kovuşturma evresinde, önceden bildirdiği adrese çıkartılan meşruhatlı davetiye adreste bulunmaması nedeniyle iade edilen, duruşmalara iştirak etmeyen ve şikayetçi olduğunu belirterek katılan sıfatını almayan şikayetçi .....'ın katılan sıfatını almadığı, şikayetçi .....'ın da hiçbir aşamada şikayetini belirtmediği gibi katılma talebinde bulunmadığı ve katılan sıfatını almadığı, bu suretle hükmü temyize hak ve yetkilerinin de bulunmadığı anlaşıldığından, temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,2-Katılan ... vekilinin temyiz istemine ilişkin incelemede;Katılanın kovuşturma evresinde beyanının hükmü temyiz eden vekili eşliğinde alındığı, birlikte şikayetlerini dile getirerek davaya katılmak istediklerini beyan ettikleri, katılanın ve vekilinin yokluğunda verilen hükmün, katılana tebliği üzerine vekilinin hükmü süresi içinde temyiz ettiği ve sonrasında vekaletname ibraz ettiği anlaşılmakla, hükmü temyize hakkı olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki red yönündeki görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin eksik incelemeye ve kusur durumuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, ölü ve yaralı sayısı ile yaralanma derecesi, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın eşit kusurlu olduğunun teknik verilere dayalı olarak mahkemece de kabul edildiği somut olayda, iki kişinin öldüğü ve katılanın da kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı dikkate alındığında, olaydaki ölü ve yaralı sayısı, katılanın yaralanmasının derecesi ve sanığın taksirinin yoğunluğu gözetilerek, asgari hadden daha da fazla uzaklaşılarak, hak ve nasafete uygun bir ceza yerine, yazılı şekilde ceza tayin edilmesi,İsabetsiz olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.