Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlal, hakaretHüküm : 1-Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan: TCK'nın 134/2, 43/2-1, 58/6, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet, 2-Hakaret suçundan:125/1, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet.Özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: A- Hakaret suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Sanığın, sözlenip ayrıldığı müşteki ...'nin aynı kurumda çalışan katılan ... ile ilişkisi olduğunu düşünerek, 12/01/2011 tarihinde katılana isimsiz ve imzasız mektup gönderdiği, mektupta katılan ...’ın, müdürlüğe yakışmayan tavır ve davranışlarda bulunduğu, sinkaflı konuştuğu, bayanlara karşı zaafiyet gösterip yolsuzluklar ve usulsüzlükler yaptığının bir takım insanlar tarafından bilindiğinin ifade edildiği, 10/02/2011 günü yine katılan ...’ın kullandığı 0 505 … numaralı telefonu, Türk Telekom'a ait ... nolu hattan aranarak, ismini vermeyen erkek şahsın katılan ...’a "ulan senin annene, kızına, eşine zarar veririm, senin anneni, kızını, eşini sinkaf ederim" şeklinde sözler söyleyerek hakaret etmesi şeklinde gerçekleşen olayda; Yukarıda 1 numaralı maddede belirtilen söz konusu fotoğrafın, sanığın üzerinde ele geçirilen flash bellekte ve dizüstü bilgisayarında kayıtlı olduğunun kriminal raporu ile belirlenmesi, sanığın oğlu olan tanık ...’in, babası olan sanığın müşteki ... ile ilgili elinde fotoğraflar olduğunu ve bunu çeşitli yerlere kargo ile göndereceğini söylediğine yönelik beyanları, tanıklar ... ve ...’nin fotoğrafların kendilerine gönderildiğine yönelik beyanları, fotoğrafların kargoya verildiği zamana ait kamera kayıtları, kargo şirketinde çalışan tanık ... 'ın bahse konu fotoğrafın kendilerine teslim edildiği ana ait anlatımları, katılan ve müşteki beyanları dikkate alındığında, katılan ... ve müşteki ...’ye yönelik gerçekleştirilen eylemler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın müşteki ile katılan arasında ilişki olduğu kanaatini oluşturmaya çalışarak, katılan ...’a yönelik eylemlerin sübut bulduğu anlaşıldığından, atılı suçun sabit olduğu gözetilerek mahkumiyetine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sübuta, delillerin mahkumiyete yeterli olmadığına, atılı suçların unsurlarının oluşmadığına, takdiri indirim maddesinin uygulanmamasına ve ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,B-Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Katılan ...'ın suç tarihinde Türk Telekom Müdürü olduğu, müşteki ...'nin katılan ... ile aynı iş yerinde çalıştığı, öğretmen olan sanık ...'in de, müşteki ... ile suç tarihinden önce 03/01/2011 tarihinde sözlendikleri ve 27/02/2011 tarihinde ayrıldıkları, sanığın, sözlenip ayrıldığı müşteki ...'nin aynı kurumda çalışan katılan ... ile ilişkisi olduğunu düşünerek, 12/01/2011 tarihinde katılana isimsiz ve imzasız mektup gönderdiği, mektupta katılan ...’ın, müdürlüğe yakışmayan tavır ve davranışlarda bulunduğu, sinkaflı konuştuğu, bayanlara karşı zaafiyet gösterip yolsuzluklar ve usulsüzlükler yaptığının bir takım insanlar tarafından bilindiğinin ifade edildiği, 10/02/2011 günü yine katılan ...’ın kullandığı 0 505 … numaralı telefonu, Türk Telekom'a ait ... nolu hattan aranarak, ismini vermeyen erkek şahsın katılan ...’a "ulan senin annene, kızına, eşine zarar veririm, senin anneni, kızını, eşini sinkaf ederim" şeklinde sözler söyleyerek hakaret ettiği, bu olay sonrası, 05/03/2011 tarihinde aynı iş yerinde çalışan müşteki ... ile katılan ...’ın, birlikte katıldıkları 2010 yılı ekim ayında gerçekleştirilen yurt dışı gezisinde, otobüs koltuğunda yan yana oturdukları esnada uyurlarken çekilmiş fotoğrafı, ... sahte ismi ve sahte adres kullanılarak, müşteki ve katılanla aynı iş yerinde çalışan tanıklar ...ve...'ye, gönderttirmesi şeklinde gerçekleşen olayda; Söz konusu fotoğrafın, sanığın üzerinde ele geçirilen flash bellekte ve dizüstü bilgisayarında kayıtlı olduğunun kriminal raporu ile belirlenmesi, sanığın oğlu olan tanık...’in, babası olan sanığın müşteki ... ile ilgili elinde fotoğraflar olduğunu ve bunu çeşitli yerlere kargo ile göndereceğini söylediğine yönelik beyanları, tanıklar ...ve...’nin fotoğrafların kendilerine gönderildiğine yönelik beyanları, fotoğrafların kargoya verildiği zamana ait kamera kayıtları, kargo şirketinde çalışan tanık ...'ın bahse konu fotoğrafın kendilerine teslim edildiği ana ait anlatımları, katılan ve müşteki beyanları dikkate alındığında, sanığın üzerine atılı eylemlerin sübut bulduğu anlaşılmakla, sanığın eyleminin TCK'nın 134/2 maddesinin 1.cümlesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturduğunun kabülünde bir isabetsizlik görülmediğinden, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sübuta, delillerin mahkumiyete yeterli olmadığına, atılı suçların unsurlarının oluşmadığına, takdiri indirim maddesinin uygulanmamasına ve ceza miktarına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-TCK'nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanunun 139/1. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup, müşteki ...’nin, 22.11.2012 tarihli duruşmada sanığa yönelik şikayetinden vazgeçtiğini ifade etmiş olması ve sanığın şikayetten vazgeçmeye karşı çıkmaması karşısında, sanık hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan TCK’nın 43/2 maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,2-TCK'nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, aynı Kanunun 3/1. maddesi gereğince işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, üst hadden ceza tayini,3-TCK'nın 134/2. maddesinde, kişilerin özel hayatına ilişkin görüntü veya seslerinin ifşası halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş, fiilin basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, cezanın yarı oranında artırılacağı düzenlenmiş iken, hükümden önce 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 81. maddesi ile TCK'nın 134/2. maddesinde yapılan değişiklikle, temel ceza miktarı iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiş ve ifşanın basın ve yayın yoluyla gerçekleşmesi halinde de aynı cezaya hükmolunacağının belirtilmiş olması nedeniyle; ayrıca, 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü ve TCK'nın 134/2. maddesinde öngörülen ceza miktarına göre, TCK'nın 7/2. maddesi gereğince, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektrmiş olup, sanık müdafiinin, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.