Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 26157 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8397 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlalHüküm : BeraatÖzel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Dosya kapsamına göre, sanık ... ile katılan ...’in evli oldukları ve aralarındaki geçimsizlik nedeniyle, karşılıklı boşanma davasının bulunduğu, sanığın olay tarihlerinde, fiilen ayrı yaşadığı eşi olan katılan ... ile yaptığı telefon görüşmelerini ve tüm katılanların bulundukları ortamda katılanlarla yaptığı yüzyüze görüşmeleri, katılanların rızası olmaksızın gizlice kayda alarak eşi aleyhine açtığı boşanma davasında, mahkemeye delil olarak sunduğu olayda; Sanığın, haberleşme içeriğini ve yüzyüze gerçekleştirdiği konuşmaları kaydedip, bu kaydı içeren CD'yi, görülmekte olan dava dosyasına delil olarak vermesi biçimindeki eylemleri, TCK'nın 134/1-2. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal ve aynı Kanunun 132/3. maddesinde tanımlanan haberleşmenin gizliliğini ihlal ve 133/2.maddesinde tanımlanan kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçları kapsamında değerlendirilebilir ise de, şikayete konu telefon görüşmesinin yer aldığı CD'nin çözümüne ilişkin bilirkişi raporuna ve tarafların beyanlarına göre, kayda alınan görüşme sırasında, kayda aldığ?? görüşmeleri, üçüncü kişi ya da kişilerle paylaştığı veya kaydı içeren CD'yi çoğaltarak başkalarına dağıttığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, boşanma davasındaki iddialarını ispatlama amacını taşıyan eylemlerinde, hukuka aykırılık bilinciyle hareket etmediği de nazara alındığında, sanığın eylemlerinin anılan suçları da oluşturmayacağı anlaşılmakla, Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olduğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin, boşanma davasında sadakatsizlik iddiası olmaması nedeniyle yapılan gizli kayıtların hukuka uygun kabul edilemeyeceğine, suçun unsurlarının oluştuğuna ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık hakkında beraat hükmü kurulurken, uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan “BERAATİNE,” ibaresinden önce gelmek üzere, hüküm fıkrasına “CMK'nın 223/2-a maddesi gereğince” ibaresinin ilave edilmesi ve hüküm fıkrasındaki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, (eleştirilen husus dışında) sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.