Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2615 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19869 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlalHüküm : TCK'nın 134/2, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık ....'ın alışveriş yapmak için geldiği mağazada tezgahtar olarak çalışan mağdur ....'i gözetimi altına alıp, onun mahremiyet beklentisini önemsemeden, cep telefonunun çekim yönünü mağdura odaklayıp, onun rızasını aykırı olarak resimlerini çektiği ve mağdurun resimlerinden ikisini onun bilgisi dışında kendisine ait facebook hesabı üzerinden yayımlamak suretiyle ifşa ettiği iddia ve kabulüne konu olayda, Mağdurun özel görüntülerini, onun rızası dışında kaydeden sanık hakkında TCK'nın 134/1. maddesinde tanımlanan özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan ayrıca mahkumiyet hükmü kurulması gerektiğinin gözetilmemesi ve sanığın 30.08.2013 tarihinde işlediği sabit görülen ifşa eyleminden dolayı TCK'nın 134/2. maddesi gereğince asgari hadden tayin edilecek ceza miktarının 2 yıl hapis cezası olduğu nazara alınmaksızın, sanığa anılan madde gereğince 1 yıl hapis cezası hükmedilerek eksik ceza verilmesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak, Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanığa hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 5. paragrafındaki, “6000 TL” ibaresinden önce gelmek üzere, hükme, “300 gün karşılığı” ibaresinin ilave edilmesi suretiyle, eleştirilen hususlar dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.