Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Sanığın meskun mahal dışında, bölünmüş, tek yönlü, asfalt kaplı, çift şeritli yolda, idaresindeki kamyonetle seyir halinde olduğu sırada, pet şişe ile su içmek suretiyle dikkatsiz ve tedbirsiz davranıp direksiyon hakimiyetini kayberek yoldan çıkıp, yolun sağındaki tarlaya girerek, tarlada çalışmakta olan katılanın yaralanmasına neden olduğu olayda, bilinçli taksir koşullarının oluşmadığı gözetilmeden sanık hakkında fazla ceza tayini,2-Kabule göre de; a)İddianamede talep edilmediği halde sanığa ek savunma hakkı verilmeden verilen cezanın TCK'nın 89/3-b maddesi gereğince artırılarak CMK'nın 226/2. maddesine muhalefet edilmesi,b)TCK'nın 61/2. maddesine aykırı olarak, TCK'nın 22/3. maddesinin aynı Kanunun 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezadan sonra uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,c)Katılanın hayati tehlike geçirecek, kemik kırığı oluşacak ve duyulardan ve organlardan birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak şekilde yaralandığı olayda sanık hakkında daha nitelikli olan TCK'nın 89/3-b maddesinin uygulanması gerekirken ayrıca 89/2-b-e maddesinin de uygulanması,Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.