Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : BeraatTaksirle öldürme suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Oluşa ve dosya kapsamına göre; 14/03/2012 tarih saat 00:15 sıralarında sanık sürücü ... sevk ve idaresindeki çekici ve arkasına bağlı yarı römork ile meskun mahal dışında, gece vakti, yağmurlu havada, aydınlatma olmayan 10,5 metre genişliğinde bölünmüş otoyolun orta şeridinde seyir halinde iken, araçta meydana gelen arıza sebebiyle dörtlü flaşörlerini yakarak orta şeritte durduğu, akabinde arkadan gelen sürücü ...'ın yönetimindeki kamyonet ile sanığın aracına arkadan çarpması neticesinde ...'ın hayatını kaybettiği olayda; mahkemece her ne kadar 26/11/2012 tarihli Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi raporuna dayanılarak sanığın beraatine karar verilmiş ise de, 07/05/2012 havale tarihli bilirkişi raporunda, meskun mahal dışında, kara yolu üzerinde yeterli önlem almadan aracını durduran sanığın asli kusurlu olduğunun bildirilmesi karşısında, raporlar arasındaki çelişki giderildikten sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme sonucu sanık hakkında beraat kararı verilmesi;Kabule göre de:Hükmün gerekçesinde, sanığın kusurunun bulunmadığından bahisle beraatine karar verildiği belirtilmiş olup, yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmaması nedeniyle CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yüklenen suçun unsurları oluşmadığından bahisle ve uygulama maddesinin de gösterilmeden karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.