Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle YaralamaHüküm : TCK' nın 89/1-2-b, 62, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçunun 5237 sayılı TCK'nın 89/5. maddesi uyarınca takibinin şikayete tabi olduğu, vazgeçme yetkisi bulunan katılan vekilinin, katılan adına hükümden sonra temyiz aşamasında 12/12/2013 havale tarihli dilekçe ile şikayetten ve temyizden vazgeçtiği anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8. Maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı Kanun'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,2-Sanık müdafinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan açılan davada katılanı temsil eden vekilinin temyiz aşamasında 12.12.2013 tarihli dilekçe ile temyizden ve şikayetten vazgeçtiği bu nedenle sanığın vazgeçmeye karşı diyeceğinin sorulması gerektiği nedeniyle hükmün bozulması yönünde görüş içeren tebliğnamenin sanık müdafiine usulünce tebliğ edildiği ve müdafiin vazgeçmeye karşı çıkmadığı anlaşılmakla davanın düşmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş olup; hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının TCK'nın 53/4 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.