Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25945 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7494 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 179/3-2, 62/1, 50/3, 50/1-a, 52/2-4, 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddeleri gereğince mahkûmiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, sanığın kaza saati itibariyle 161 promil alkollü olarak kullandığı aracı ile trafik kazasına sebebiyet vermek suretiyle somut bir tehlikeye neden olduğu teknik verilere dayalı olarak mahkemece de kabul edildiği somut olayda, sanığın kastının yoğunluğu, almış olduğu alkolün derecesi ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı gözetilerek, alt sınır aşılarak hak ve nasafete uygun bir ceza yerine alt sınırdan ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; gerekçeli karar başlığında CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin suçun unsurlarının oluşmadığına ve eksik incelemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hükmolunan adli para cezası taksitlendirilen sanık hakkında, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine dair ihtaratın TCK'nın 52/4. maddesi yerine, infaz aşamasında nazara alınması gereken 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesi gereğince yapılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 5. bendinin hükümden çıkarılarak 4. bendine "ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.