Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25890 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2429 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : TCK'nın 89/4, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, mağdur vekili ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Kısıtlı olan mağdur zihinsel özürlü ...'a yargılama sırasında vekil atanmadığından, CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, yaralanması nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve vekili aracılığıyla hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan mağdurun CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusura, eksik incelemeye, erteleme veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine; katılan vekilin ise ceza miktarına ve hapis cezasının adli para cezasına çevrilmemesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanığa hükmolunan kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının ve uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi, 2-Katılan ...'la birlikte kovuşturma evresinde hazır olan ve lehine katılma kararı verilen ...'ın vekili olarak duruşmaya katılan vekilin, soruşturma evresinde atanan aynı vekil olduğu, dosya içinde vekaletnamesinin bulunmadığı ve vekilin dosyaya sunduğu 08/10/2013 havale tarihli dilekçesi ile katılan ... ile arasında vekalet ilişkisinin bulunmadığını beyan etmesi karşısında, katılan yararına vekalet ücretine hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının ikinci bendinin başına "Sanık hakkında tayin olunan 5 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK'nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK'nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 150 tam gün olarak belirlenmesine;" ibaresinin getirilmesi ve vekalet ücretine ilişkin bendin hüküm fıkrasından çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.