Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : CMK'nın 231/11. maddesine göre açıklanan; TCK'nın 179/2-3, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: CMK'nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına yada önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir. Bu açıklamalar ışığında, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yapılan yargılama sonucunda, sanığın TCK’nın 179/3 yollamasıyla aynı Kanunun 179/2, 62 maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına, CMK’nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca sanığın 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Mustafakemalpaşa Sulh Ceza Mahkemesinin 10.02.2010 tarih, 2009/1555 esas, 2010/102 karar sayılı kararını müteakip denetim süresi içerisinde sanığın kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hükmün CMK'nın 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına ilişkin aynı Mahkemenin 19.12.2012 tarih, 2012/583 esas, 2012/648 karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Mahalli Cumhuriyet savcısının temyizinin sanık lehine olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede; CMK'nın 231/11. maddesi gereğince, sanık hakkında, açıklanması geri bırakılan 10.02.2010 tarihli hükümde 1 ay 3 gün hapis cezasının açıklanması ile yetinilmesi yerine, TCK'nın 50/1-a, 52/2-4 maddeleri uyarınca hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış olup, tebliğnamede bu yönden bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 53/6 maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin sadece taksirli suçlarda uygulanabileceği gözetilmeden, kasten işlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan mahkum edilen sanığın sürücü belgesinin geçici süre geri alınmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının, 9. nolu paragrafının hükümden çıkartılması suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.