Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25752 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19153 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHükümler : 8.320,41 TL maddi ve 8.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi Davacı vekilinin 26.11.2010 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Tazminat davasının dayanağı olan Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin, 2009/88 Esas - 2010/96 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) kasten öldürme suçundan, 26.12.2008 – 12.08.2009 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 18.10.2010 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 26.11.2010 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış; davacı tarafından açılan tazminat davası üzerine, Cumhuriyet savcısının duruşmaya iştiraki sağlanarak duruşmalı inceleme sonucunda bir karar verilmeden, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu karar verildiği anlaşılmış ise de, bu nedenle bozma yapılması esasa etkili görülmediğinden tebliğnamenin 1. bendinde yer alan bozma düşüncesine; hükme esas alınan bilirkişi raporunda maddi tazminat için saptanan değerler doğrultusunda mahkemece davacının zararının gerçeğe yakın miktarda belirlediğinin anlaşılması karşısında; tebliğnamenin 2. bendinde yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazının reddine, ancak;Bozmadan önce, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nin 05.07.2011 tarihli 2010/312 Esas – 2011/136 Karar sayılı ilk hükmü ile birlikte, davacı ...’ın lehine dava tarihinden itibaren olmak üzere 10.000 TL manevi tazminata hükmedildiği, hükmün yalnızca davacı tarafından temyiz edilmesi ve Dairemizin 12.03.2013 tarih, 2012/33730 Esas – 2013/6034 Karar sayılı ilamı ile davacının gerçek maddi zararının belirlenmesinin araştırılması gerektiği gerekçeleriyle davacı taraf lehine bozulması nedeniyle, bozulan kararda yazıldığı miktarda davacı yararına 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken hükmü temyiz eden davacının aleyhine olacak şekilde, davacı lehine manevi tazminat miktarının 8.500 TL’ye indirilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 2. bendindeki manevi tazminat miktarının “10.000 TL” ye yükseltilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.