Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK' nın 52/2, 51/1-3, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet.2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Her ne kadar 17.10.2012 tarihinde yapılan olay yeri keşfinde dinlenen mahalli bilirkişi Zeki Soylu verdiği ifadesinde, Çaykara Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/65 Esas sayılı dava dosyası ile işbu dava dosyasının aynı yere ilişkin olduklarını beyan etmiş ise de, Ulusal Yargı Ağı sisteminde yapılan sorgulamada, Çaykara Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2012/65 Esas sayılı dava dosyasının, ... isimli sanığın dava dosyası olup, ...'ün 102 ada, 8 sayılı parsele yaptığı izinsiz motel inşaatı ile ilgili olduğu ve bu dosyada verilen kararın Dairemizce 26.05.2014 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmakla; tebliğnamede bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan "tespit ve tescil" başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğ??nde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 04.12.1998 tarih ve 3332 sayılı kararıyla 3. derece doğal sit alanı ilan edilen Çaykara ilçesi, Uzungöl beldesi, Yenimahalle mevkii, 102 ada, 5 sayılı parselde bulunan araziye sanık tarafından üç adet, 9x6 metre genişliğinde ve 3,5 metre yüksekliğinde, beton zemin üzerine bungalov tarzı ev yapıldığı, bu durumun devriye görevi esnasında Uzungöl Jandarma Karakolu görevlilerince tespit edildiği ve sanık hakkında soruşturmaya başlanarak 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, ilgili Koruma Bölge Kurulu'nun sit kararının bölgede mutat vasıtalarla duyurusunun yapıldığı ve buna ilişkin tutanakların da dosyada bulunduğu, gerek sanık beyanlarından ve gerekse de Mernis kaydından anlaşılacağı üzere, 3. derece doğal sit alanı ilan edilen bölgede ikamet eden sanığın, bölgenin sit alanı olduğunu bildiğinin kabul edilmesi gerektiği, böylece sanığın 3. derece doğal sit alanı içerisinde izin almadan inşai faaliyette bulunduğu ve üzerine atılı suçun sabit olduğu, 6498 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1. maddesinde öngörülen yaptırım miktarında sanık lehine herhangi bir değişiklik olmadığı anlaşılmakla;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, mahalli Cumhuriyet savcısının, hapis cezasının ertelenmemesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim düzenlemesi sanık hakkında uygulandığı halde, kararda dayanılan yasa maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün ikinci paragrafına “TCK'nın 62. maddesi uyarınca,” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.