Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 25620 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6581 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Ağır Ceza MahkemesiDava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminatHüküm : 107.651,80 TL maddi, 2.800 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;Davacı ...'e ait 8320 kg ... dava dışı olan kardeşine ait işyerinin deposundan kamyona yüklendiği sırada 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan dolayı 20.06.2010 tarihinde elkonulduğu, Doğubeyazıt 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/785 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen yargılama sonunda 24.05.2011 tarih, 2011/189 sayılı kararı ile davacı (sanık) ..., davacının kardeşi ve çayların yüklenmekte olduğu kamyonun şoförü hakkında üzerlerine atılı 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan beraatlerine ve kaçak olmadığı anlaşılan elkonulan çayların karar kesinleştiğinde davacıya (sanığa) iadesine karar verildiği, kararın 28.06.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 31.10.2012 tarihinde CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu, davacıya ait olan ve soruşturma aşamasında Doğubeyazıt Gümrük Müdürlüğüne teslim edilen çayların ürün özelliklerini kaybettiklerinin tespit edilmesi nedeniyle 22.09.2012 tarihinde imha edildiği anlaşılmış, davacı yararına hükmedilen toplam tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine nisbi vekalet ücreti tayin edilmesi gerekirken, 2.640 TL tutarındaki maktu vekalet ücretine hükmolunması; temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Faize hükmedilmesi karşısında;1- Davacıya ait çayların elkoyma tarihi itibariyle belirlenen piyasa toptan satış fiyatı üzerinden bilirkişi heyeti tarafından hesaplanan 99.840 TL'nin maddi tazminat olarak tayini gerekirken, bu miktara yine bilirkişi heyeti tarafından elkoyma tarihinden beraat kararı tarihine kadar mahrum kalınan kar olarak Merkez Bankasınca belirlenen yıllık %10 faiz oranının işletilmesiyle hesaplanan 7.811,80 TL'nin eklenmesi suretiyle belirlenen 107.651,80 TL'nin hükme esas alınması sonucu maddi tazminatın fazla tayini, 2- Manevi tazminat davaları kişilik hakkını koruyan, haksız tecavüzün doğurmuş olduğu olumsuz sonuçlarını, yani zararın giderilmesini, telafi edilmesini amaçlar, manevi tazminat davası için, kişilik haklarının ihlal edilmesi özellikle sosyal ve duygusal kişilik değerlerinin ihlali ve hukuka aykırı bir fiilin bulunması gerekir. Yakalanan veya tutuklanan kimsenin gerek aile gerek iş çevresinde itibarının sarsılması, aile, çocuk ve yakınları için tutukevinde hasret çekilmesi, kişinin tutuklanması nedeniyle ruhi sıkıntılar çekmesi, cezaevi şartları, buralarda duyduğu acı ve ızdıraplar kişinin manevi zararının giderilmesini gerekli kılar, tutuklanan kimseye verilecek manevi tazminatın tespitinde; tutukluluk süresi, kişinin sosyal ve ekonomik yeri, üzerine yüklenen ve ceza kovuşturmasına konu olan suçun nitelik ve kapsamı göz önünde bulundurulmalıdır, bu açıklamalar ışığında, yalnızca haksız yere yakalanan ya da tutuklanan kişinin çektiği acının karşılığı olarak manevi zarar ödenmesi gerektiği, haksız el koyma nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmayacağı gözetilerek manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davacı lehine el koyma nedeniyle 2.800 TL manevi tazminata hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 1. ve 2. fıkrası hüküm fıkrasından çıkartılarak yerlerine 1. fıkra olarak ''el koyma nedeniyle manevi tazminata hükmedilemeyeceğinden davacının manevi tazminat talebinin reddine'' ve 2. fıkra olarak da ''99.840 TL maddi tazminatın haksız elkoyma tarihi olan 20.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine'' ibarelerinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.