Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 1- Asıl dosyada; 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK'nın 52/2, 51/1-3, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet. 2- Birleşen 2013/231 Esas sayılı dosyada; 2863 sayılı Kanunun 65/1, TCK'nın 52/2, 51/1-3, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet. 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında ikinci suç tarihinin 14/11/2013 olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.Sanık hakkında 25/11/2013 tarihli iddianame ile açılan davaya katılmasına karar verilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, 19/03/2013 tarihli iddianame ile açılan davadan ve 2013/231 Esas, 2013/152 Karar sayılı dosya kapsamında verilen 06/12/2013 tarihli birleştirme kararından haberdar edilmemesi karşısında, suçtan zarar gören Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına hazine vekilinin temyiz istemi, birleşen dosya yönünden davaya katılma talebi olarak değerlendirilmiş olup, şikayetçi kurumun, 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca birleşen dosyadaki davaya katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle ve Anayasa Mahkemesinin, TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün, Dairemize gönderdiği 18/10/2016 tarih ve 185334 sayılı cevabi yazıdan, faaliyette olan Koruma Uygulama ve Denetim Büroları arasında Çaykara ilçesinin bulunmadığı anlaşılmakla, tebliğnamede bu hususta bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ertelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında takdiri indirim nedenlerinin uygulanması sırasında TCK'nın 62. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının takdiri indirim nedenlerinin uygulanmasına ilişkin paragraflarında yer alan “takdiren” ibaresinden önce gelmek üzere, “TCK'nın 62. maddesi gereğince” ifadesinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 12/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.