Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : CMK'nın 223/2-c. maddesi gereğince beraat2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hüküm, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Şikayetçi Kültür ve Turizm Bakanlığı'na duruşma günü bildirilmediğinden, CMK'nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçta zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, suçtan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan müşteki Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;1-Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Olay tarihinde DSİ Genel Müdürlüğü, 17. Bölge Müdürlüğü, 171. Şube Müdürlüğü'nde tekniker olarak çalışan ve davaya konu yerde yürütülen su kanalı çalışmasında kontrol mühendisi olarak görev yapan sanık ...'ın, kazı çalışmasını yapan veya yaptıran konumunda bulunmadığı, 2863 sayılı Kanunun 65/b. maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için, sit sınırları içerisinde, fiziki veya inşai müdahale sayılan uygulamaları yapmak veya yaptırmak gerektiği, sanık ...'ın ise davaya konu uygulamaları yapan veya yaptıran konumunda bulunmadığı, bu nedenlerle sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı ve yargılama neticesinde beraatine karar verilmesinde bir aykırılığın bulunmadığı anlaşılmakla,Yapılan yargılama sonunda, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,2-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü'nün 14.06.1999 tarih ve 2232 sayılı kararıyla 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen, yine Van Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 15.05.2008 tarih ve 220 sayılı kararıyla 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olduğu kabul edilen bölge içerisinde yer alan, Van ili, ... ilçesi, ... köyü, ... Kalesi'nin sit sınırları içerisinde kalan ve kadastro çalışmaları esnasında tapulama harici bırakılan yerde, DSİ Genel Müdürlüğü 17. Bölge Müdürlüğü 171. Şube Müdürlüğünce kanal çalışması işi için 16.08.1985 tarihli tatbikat projesinin hazırlatıldığı, su kanalı işinin ... Ltd. Şti. isimli firmaya verildiği ve 29.04.1997 tarihinde bu firmaya yer teslimi tutanağı ile işin teslim edildiği, bir kısmı yarım kalan işin bu firma tarafından, sanıklardan ...'ın yetkili temsilcisi olduğu ... Ltd. Şti. isimli firmaya 08.08.2006 tarihli devir sözleşmesi ile devredildiği, sanık ...'ın da bu firmanın şantiye şefi ve inşaat mühendisi olduğu, ilgili firma tarafından sit sınırları içerisinde kalan yerde, iş makinesi marifetiyle 40 cm derinliğinde, 1 metre genişliğinde ve yaklaşık 1 km uzunluğundan kanal kazısının yapıldığı, sit sınırları içerisinde kazı çalışmasının yapıldığının ... Kalesi bekçisi tarafından görülmesi üzerine, kazı çalışmasına müdahale ettiği ve durumun Müze Müdürlüğü'ne bildirildiği, olay yerine gelen Müze Müdürlüğü görevlilerince yapılan incelemede, 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı içerisinde su kanalı için kazı çalışmasının yapılmış olduğunun tespit edilmesi üzerine, soruşturmaya başlandığı ve sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, 11.02.2011 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden arkeolog raporunda belirtildiği üzere, sit alanı içerisinde izinsiz kazı çalışması eyleminin fiziki müdahale kapsamında bulunduğu, böylece davaya konu eylemlerin sabit olduğu, ancak dosya kapsamında bölgenin sit alanı ilan edilmesine dair kararların mahallinde mutad vasıtalarla duyurusunun yapıldığına dair tutanakların bulunmadığı ve sanıkların davaya konu yerin sit alanı içerisinde kaldığını bilmediklerine dair savunmaları karşısında, ihale evrakları getirtilerek belgeler incelenmek suretiyle bölgenin niteliğinin ilanı yapan kurumlar tarafından bildirilip bildirilmediğinin araştırılması, sanıkların olay mahallinde ne zamandır ikamet ettiğinin, sit alanına ilişkin Kurul kararının, mahallinde usulüne uygun şekilde ilan edilip edilmediğinin, ilan edilmiş ise edilme tarihinin araştırılması ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.