Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Hüküm : TCK'nın 134/1, 62, 53/1-a,b,c,d,e, 58/6-7 maddeleri uyarınca mahkumiyet Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:07.09.2011 olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında 01.09.2011 olarak gösterilmesi; mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığ olarak kabul edilmiştir. Dosya içeriği, sanığın ikrar içeren beyanları, tanık anlatımları ve fotoğraf incelemesine göre, sanığın, mağdura karşı işlediği iddia olunan hakaret ve kasten yaralama suçlarından yürütülen soruşturma sırasında, Cumhuriyet Başsavcılığında ifade verirken, mağdurun, tanık ...'le samimi görüntülerine ait fotoğrafları soruşturma dosyasına ibraz ettiği, atılı suçun bu şekilde sübut bulduğu anlaşılmakla;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun, aynı Kanunun 139/1. maddesi uyarınca soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olup, mağdurun, sanığın da hazır bulunduğu duruşmadaki 23.05.2013 tarihli ifadesinde şikayetten vazgeçtiği, sanığın da vazgeçmeye karşı çıkmadığı anlaşıldığından, sanık hakkında açılan davanın düşmesi yerine, mahkumiyet hükmü verilmesi, Kanuna aykırı olup; hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; sanık hakkındaki davanın şikayet yokluğu nedeniyle TCK'nın 73, 139 ve CMK'nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.