Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Her iki sanık hakkında; Beraat2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1) Sanık ...'in beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Suç tarihinde, kolluk görevlileri tarafından, 2. derece doğal sit alanı içerisinde kalan taşınmazda izinsiz olarak inşai faaliyette bulunulduğunun, inşaat ile ilgili çalışmaların sanık ... tarafından yürütüldüğünün tespit edildiği, sanığın işçi olarak çalıştığı ve suça konu yerin sit alanı içerisinde olduğunu bilmediğine dair beyanının aksine delil bulunmadığı gibi, sanıktan dava konusu yerin niteliğini araştırma yükümlülüğünün beklenmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu itibarla mahkemece adı geçen sanığın beraatine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; Yapılan yargılama sonunda, sanığın suç işleme kastının bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, bu tür suçlarda kasıt aranmayacağına; mahalli Cumhuriyet savcısının sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA, 2) Sanık ...'nun beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutad vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 14/02/1996 tarih ve 5576 sayılı kararı ile tescil edilen, Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 04/03/2011 tarih ve 6920 sayılı kararı ile tesciline devam edilen 2. derece doğal sit alanı içinde kalan Datça ilçesi, ... köyü, ... Tatil Sitesinde bulunan evin izinsiz olarak çatısının yenilendiği, iç cephe ve dış cephesinin sıvandığı, dış cephenin boyandığı, içeride sıva ve boya işlerinin devam ettiği, kapı ve pencerelerinin değiştirildiği iddiasıyla sanık hakkında dava açıldığı, sanığın savunmasında, taşınmazın annesine ait olduğunu, 40 yıllık bir bina olduğunu ve tadilatın zorunlu hale geldiğini, sanık ...'nin ustabaşılığını yaptığı kalfa şirketi ile anlaştığını, şirketin bütün izinler dahil tamirat işlerini yapmayı üzerlerine aldıklarını, sit alanı olduğunu bilmediğini beyan ettiği; dosya kapsamında mevcut inşaat bilirkişi raporunda, taşınmazın orijinal projesine aykırı olarak merdiven alanının kapatıldığını, balkon ölçülerinin değiştirildiğini, terasların büyütüldüğünü, ön ve arka cephelere üstü kiremit kaplı pergoleler yapıldığını ve zemin katın büyütülerek meskenin kapalı alan emsaline eklenmek suretiyle büyük oranda değişiklik yapıldığının belirlendiği; her ne kadar İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 14/02/1996 tarih ve 5576 sayılı kararının mahallinde ilan edildiğine dair tutanaklar dosya içine alınmamış ise de, 03/03/2011 tarihli tutanak ve eki fotoğraflarda, inşaat henüz yapım aşamasında iken, 18/05/2012 tarihli keşifte çekilen fotoğraflarda ise inşaatın tamamlanmış ve kullanılır vaziyette olduğunun, bu itibarla, sanığın, inşaata devam ederek suç işleme kararlılığını sürdürdüğünün anlaşılması karşısında; mahkumiyeti yerine, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ve hatalı değerlendirme ile beraat kararı verilmesi,Kanuna aykırı olup, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, sanık ... hakkındaki beraat hükmünün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 05/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.