Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/1, 62, 53/6, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın idaresindeki otomobille saat 21:00 sıralarında, sokak üzerinde seyrederken, hızlı seyirle bölünmüş yolla kesişen kavşaktan sağa dönüşe geçerek, çizgilerle bölünmüş yolun karşı şeridine girdiği, burada yolun sağından soluna karşıya geçmekte olan yayaya çarpması şeklinde meydana gelen olayda; Ankara Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesinin 06.05.2013 tarihli raporunda mağdurun kesin ölüm sebebi hakkında kanaate varılamadığından otopsi raporu, hastane evrakı ve adli tahkikat dosyasının tamamı ile birlikte Adli Tıp Kurumu Başkanlığı(İstanbul) ilgili İhtisas Kuruluna gönderilerek buradan görüş alınmasının uygun olabileceği belirtilmiş ise de; ölen hakkında düzenlenen hastane evraklarında; 24.01.2013 tarih ve saat: 21:11'de araç dışı trafik kazası nedeniyle 112 vasıtasıyla hastane aciline getirildiği, sol tibiada kırık, bilateral iskium pubıs kırığı, pelvik instabilite tespit edildiği, takibi sürerken 22.00'da fenalaşma olarak konfüü durumda tekrar acil resusitasyon odasında müdahalesine başlandığı, CPR yapıldığı, tüm müdahalelere cevap vermediği, 24.01.2013 günü saat: 23.06 itibariyle eksitus kabul edildiğinin kayıtlı olduğu, olayla ölüm arasında iki saatlik zaman farkının olduğu ve ölenin yaralanmaya yönelik yapılan tedaviye de cevap vermediği dikkate alındığında; olay ile ölüm arasında illiyet bağının bulunduğunun kabulü gerekmiş, tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiş belirtilen husus bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafii ve katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Katılanlardan yalnız ... kendisini vekille temsil ettirdiği ve vekalet ücretinin bu katılan lehine tayini yerine vekili bulunmayan katılan ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün 8. paragrafındaki "..." ibaresinin "..." şeklinde düzeltilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.