Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiKarar tarihi : 14/05/2014Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 1- Sanık ... hakkında; 5271 sayılı CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca Beraat2- Sanık ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 70/1, 5237 sayılı TCK'nın 62/1, 52/2, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ...'nın beraatine ilişkin hüküm katılan vekili; sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, adı geçen sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Anayasa Mahkemesi'nin, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilebileceği değerlendirilerek yapılan incelemede : Dairemizin 21/06/2013 tarih, 2012/28383 - 2013/17045 sayılı ilamında ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, sanık ...'ın hakimiyet alanından elde edilen suça konu pişmiş toprak koku kabının, adı geçen sanığa, sanık ... tarafından verildiğine dair sanık .... ile onun arkadaşı olan tanıkların yanlı ve çelişkili beyanlarından başka delil bulunmadığından, sanık Mehmet Sait'in atılı suçtan beraatine hükmedilmesinde isabetsizlik görülmeyerek, tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık ... tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, sanığın atılı suçu işlediğine dair delil elde edilemediği, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan;Sanık ... hakkında bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, atılı suç ile bir ilgisi bulunmadığına; katılan vekilinin, sanık Mehmet Sait hakkında verilen beraat kararının eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayandığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık ...'ya ait aracın bagaj kısmından ele geçirilip, adli emanetin 2009/33 sırasına kaydedilen bir adet dedektörün, suçta kullanılmadığı ve bulundurulmasının bizatihi suç teşkil etmediği gözetilerek, adı geçen sanığa iadesine karar verilmesi yerine, 5237 sayılı TCK'nın 54. maddesi uyarınca müsaderesine hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasına (B) bendinin ikinci paragrafında yer alan ikinci cümlenin, “sanık ...'ya ait aracın bagaj kısmından ele geçirilip, adli emanetin 2009/33 sırasına kaydedilen bir adet dedektörün, suçta kullanılmadığı ve bulundurulmasının bizatihi suç teşkil etmediği gözetilerek, adı geçen sanığa iadesine” şeklinde düzeltilmesi suretiyle, sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hükmün DOĞRUDAN, sanık ...'nın beraatine ilişkin hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.