Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24657 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27543 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, TCK'nın 62, 52, 51, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili, mahalli Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında, suç tarihinin '' 2011 yılı '' olarak gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak değerlendirilmiştir.Sanığın,Trabzon Kültür ve Tabiat varlıklarını Koruma Kurulu'nun 04.12.1998 tarih ve 3332 sayılı kararı ile tescilli 3. derece doğal sit alanı içinde ahşap ev yapmak suretiyle atılı suçu işlediğinin iddia olunduğu; sanığın aşamalardaki benzer ifadelerinde, bir buçuk ay önce inşaatı yapmaya başladığını, yaylaya ahşap ev yapmanın suç olduğunu bilmediğini, betorname bina yapmanın suç olduğunu bildiğini, ihtiyaç nedeniyle yaptığını ve eski hale getirmeyeceğini beyan ettiği; ... Belediye Başkanlığı tarafından anılan kurul kararının hoparlör ile 26.02.1999 - 27.02.1999 ve 28.02.1999 tarihlerinde ilanının yapıldığı, sanığın ilanın yapıldığı bölgede yaşadığının gerek beyanı, gerekse MERNİS kayıtları ile sabit olduğu, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi beyanında, ... ilçesinde ikamet ettiğini ve sanığın geçen sene dava konusu binayı yaptığını, dava konusu yerin sit alanı olduğunu bildiğini beyan ettiği, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 25.05.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda, dava konusu yerin 3.derece doğal sit alanı içinde kaldığını tespit ettiği; ziraat ve inşaat bilirkişileri tarafından düzenlenen 02.06.2012 tarihli raporda ise, suça konu yapının betorname özellik taşıdığının ve süreklilik arz ettiğinin, bu özelliği nedeniyle sit alanının doğal yapısına zarar verdiğinin belirtilmesi karşısında, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu anlaşılmakla;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, adli para cezasının ertelenmemesi gerektiğine, mahalli Cumhuriyet savcısının,adli para cezasının ertelenmesi ve erteleme hükmüne rağmen TCK'nın 53/1 maddesinin uygulanmasının hatalı olduğuna ve sanığın, suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; a) Sanık hakkında, yargılama aşamasındaki saygılı tutum ve davranışları ile cezanın sanık hakkındaki olası etkileri gözetilerek temel cezadan 1/6 indirim uygulanmasına karar verilirken, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. Maddesine muhalefet edilmesi, b) TCK'nın 51/1. maddesi uyarınca iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum edilen kişinin cezasının ertelenebileceği ve adli para cezasının ertelenmesinin mümkün olmadığı gözetilmeksizin, erteleme müessesesinin adli para cezasını da kapsayacak şekilde uygulanması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA: ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının ikinci bendinin başına ''5237 sayılı TCK'nın 62/1 maddesi uyarınca'' ibarelerinin eklenmesi, yedinci bendinde yer alan ''ve 80,00-tl'lik adli para cezasının'' ibareslerinin çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.