Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç :Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm :TCK'nın 179/3-2, 62/1, 50/1-a, 52 /2-4. maddeleri gereğince mahkûmiyet Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında, CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi; mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, suçun unsurlarının oluşmadığına ve eksik incelemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, sanığa hükmolunan ceza taksitlendirildikten sonra, TCK'nın 52/4. maddesi uyarınca, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceğinin kararda belirtilmemesi, 2- TCK'nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi ile sözü edilen maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olduğu, TCK'nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlediği, somut durumda ise sanık hakkında bir tedbir niteliğini haiz olmayan, kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği, kaldı ki bu durumun hükmün tesisi aşamasında değil, hükmün kesinleşmesinden sonra infaz aşamasında nazara alınacağı hususu gözetilmeksizin, infazı kısıtlar biçimde karar tesis edilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 4. bendinin sonuna; “TCK'nın 52/4. maddesi gereğince, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına” ibarelerinin eklenmesi, hükmün 5. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılması, hükmün 6. bendinin bent numarasının “5” olarak değiştirilmesi ve müteakip bentlerin buna göre teselsül ettirilmesi suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.