Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24513 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2376 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle yaralamaHüküm : TCK'nın 89/1, 89/2-a, 62/1, 51/1-3, (53/6). maddeleri gereğince mahkûmiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:İki sınır arasında temel ceza belirlenirken, cezanın alt ve üst sınırını oluşturan ceza miktarları, suçun işleniş biçimi, kusur durumu, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığının dikkate alınması esas olup, sanığın asli ve tam kusurlu olarak katılanın vücut fonksiyonlarına etkisi ağır 4. derecede olan kemik kırığı oluşacak, yaşamını tehlikeye sokacak ve organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaralamasına sebebiyet verdiği olayda, sanığın taksirinin yoğunluğu ve meydana gelen zararın ağırlığı nazara alınmak suretiyle, TCK'nın 61/1. maddesi uyarınca alt sınırdan daha fazla uzaklaşılarak adalet, hakkaniyet ve nasafet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında eksik ceza tayini; aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, kusura ve eksik incelemeye ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 09.04.2012 tarihli raporuna göre katılanın organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaralanmasının yanı sıra ayrıca hayati tehlike geçirecek ve kemik kırığı oluşacak şekilde de yaralandığı da belirtilmesine rağmen sanık hakkında ceza tayininde uygulama maddesi olarak TCK'nın 89/2. maddesinin (b) ve (e) fıkralarının gösterilmeyerek sadece (a) fıkrası ile yetinilmesi,2- Sonuç olarak 7 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılıp cezası ertelenen sanık hakkında, TCK'nın 51/3. maddesi gereği denetim süresi belirlenmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesi,3- Denetim süresi içinde yükümlülük yüklenmeyen sanığın denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği takdirde, cezasının infaz edilmiş sayılacağı hususunun kararda belirtilmemesi,4- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanık hakkında sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilirken, uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 2. bendindeki "5237 sayılı yasanın 89/2-a maddesi" ibarelerinin çıkartılmasıyla yerine "TCK'nın 89/2-a-b-e maddesi" ibaresinin yazılması; erteleme ile ilgili 5. bentteki "denetimli serbestliğe tabi tutulmasına" ibarelerinin çıkartılarak yerine "denetim altında bulundurulmasına” ibarelerinin eklenmesi; hüküm fıkrasının 8. bendinin devamına "TCK'nın 51/8. maddesi gereğince sanık denetim süresini iyi halli olarak geçirdiği taktirde cezanın infaz edilmiş sayılmasına” cümlesinin eklenmesi; sürücü belgesinin geri alınmasıyla ilgili 9. bendin başına "TCK'nın 53/6. maddesi gereğince" ibarelerinin yazılması suretiyle, eleştirilen husus dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.