Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : 2863 sayılı Kanuna aykırılıkHüküm : Sanığın, 2863 sayılı Kanunun 74/2, 5237 sayılı TCK'nın 58, 54 maddeleri uyarınca mahkumiyetine, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve müsadereye2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık, mahalli Cumhuriyet savcısı ve üst Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:1-Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin değerlendirilmesinde; Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.11.2007 gün ve 167/222 sayılı kararında belirtildiği üzere Ağır Ceza Mahkemesi nezdindeki Cumhuriyet savcılarının yargı çevresindeki Asliye ve Sulh Ceza Mahkemelerinin hükümlerine karşı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesi gereğince tefhim tarihinden itibaren bir ay içinde temyiz kanun yoluna başvurabilecekleri, temyiz süresinin görüldü ile değil tefhimle başlayacağı 10/02/2011 tarihinde verilen hükme karşı 15/03/2011 tarihinde yapılan temyiz isteminin süresinde olmadığı anlaşılmakla, Üst Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 310 ve 317. maddeleri uyarınca isteme uygun olarak REDDİNE,2-Sanığın ve mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz istemlerinin incelenmesine gelince;Gerekçeli karar başlığında, sanığın gözaltında geçirdiği sürenin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak değerlendirilmiştir.Suç tarihinde, tanık Rifat Korkmaz tarafından yapılan ihbar üzerine, sanık ... ile hakkında verilen karar temyize konu edilmeyen sanık ...'in, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı niteliğini haiz olmayan Bünyan İlçesi, Merkez Kayabağı Mevkiinde bulunan taşınmazda, bir taşın etrafını 70x80 cm çapında kazdıkları, olay yerinde 1 adet kürek, 1 adet keser, 1 adet kazma ve 1 adet el feneri ele geçirildiği, sanığın, atılı suçu inkara yönelik savunmalarının itibar edilebilir mahiyette bulunmadığı anlaşılmış olup, 5728 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 74/2. maddesinde düzenlenen izinsiz araştırma yapma suçu ile 2863 sayılı Kanunun 6. maddesinde belirtilen kültür ve tabiat varlıklarında, bunların koruma alanlarında, tespit ve tescil edilmiş sit alanlarında araziye fiziki müdahale teşkil etmeyen toprak üstünde veya su altında kültür ve tabiat varlıklarının araştırılmasına yönelik eylemlerin yaptırım altına alındığı, somut durumda ise sanığın sit alanı içerisinde yer almayan ve 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı özelliği arz etmeyen suça konu taşınmazda araziye fiziki müdahalede bulunarak kazı yapması karşısında, sübuta eren eylemin 2863 sayılı Kanunun 74/1-2. cümlesine temas eden suçu oluşturduğu gözetilmeksizin, hatalı nitelendirme ile aynı Kanunun 74/2 maddesinde düzenlenen araştırma suçunun oluştuğunun kabulü ile sanık hakkında eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, üzerine atılı suçu işlemediğine, beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak,1-5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sanık hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Sanığın göz altında geçirdiği sürenin 5237 sayılı TCK'nın 63. maddesi uyarınca mahsubuna karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında tesis edilen (2) numaralı hüküm fıkrasının hak yoksunluğuna ilişkin (d) numaralı paragrafında yer alan “TCK md 53/1 c’de yer alan velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmak hakkından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yasaklanmasına” ibaresi hükümden çıkarılarak yerine “5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sanık hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi, sözü edilen paragraftan sonra gelmek üzere “e-Sanığın gözaltında geçirdiği sürenin 5237 sayılı TCK'nın 63. maddesi uyarınca cezadan mahsubuna” cümlesinin eklenmesi ile hükümdeki usul ve kanuna uygun bulunan sair hususların aynen bırakılmasına karar verilmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/01/2014 günü oybirliğiyle karar verildi.