Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 24286 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 30014 - Esas Yıl 2013
Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Taksirle YaralamaHüküm : Beraat Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın saat 18.00 sıralarında idaresindeki araç ile tek yönlü, 3 şeritli yolun en sol şeridinde seyredip, sağından yola girip, minübüs veya otobüs türü bir aracın önünden geçerek seyir istikametine gelmiş bulunan yaya ...'e çarpması sonucu yaralamaya neden olduğu olay sonrası, soruşturma aşamasında alınan ve sanığın “şehir içerisinde araç kullanırken her an bir yayanın yola girebileceğini düşünerek aracın hızını düşürmesi ve daha dikkatli olması” nedeniyle tali kusurlu olduğuna ilişkin 25.10.2010 tarihli bilirkişi raporu ile sanığın kusurlu olmadığını bildiren Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen rapor arasında çelişki bulunmakta ise de; kusur tespitinin bizzat hakimin yetki ve görevi kapsamında bulunmasına göre, bilirkişi raporları arasındaki farklılıkların her seferinde yeni bir rapor alınması yolu ile giderilmesinin mümkün olmaması, aksine teknik uzmanlığı gerektiren belirlemeler dışında olan kusur değerlendirmesinin hakimin uzmanlığı alanında bulunması bir yana, yaya geçidi olmayan yola girerek sol şeride kadar gelmiş bulunan yayayı, orta şeritteki araç nedeniyle zamanında fark etmesi imkansız bulunan sanığın, yolun soluna manevra yapmasına karşın çarpması, çarpmadan sonra hemen durması ve araçta bulunan hız çizelgesine göre de hızlı olmadığının anlaşılması karşısında; dosya kapsamına uygun bulunan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmaması sebebiyle, tebliğnamedeki bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.Katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Meydana gelen olayda kusuru bulunmayan sanığın CMK'nın 223/2-c maddesi gereğince beraati karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasından "unsurları oluşmayan suçtan sanığın BERAATİNE, " ibareleri çıkartılarak yerine "sanığın taksire dayalı kusurunun bulunmaması nedeniyle CMK'nın 223/2 (c) maddesi gereğince BERAATİNE" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan beraate ilişkin hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.