Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24194 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7511 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması Hüküm : Beraat Kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Dosya içeriği, sanık savunması ve Kadıköy 3. Aile Mahkemesinin 2010/329 esas sayılı dosyası kapsamına göre, sanığın, damadı olan katılanın da katıldığı aleni olmayan söyleşideki konuşmaları diğer konuşanların rızası olmadan ses alma cihazı ile kayda alarak bilahare eşi ...'a karşı açtığı boşanma davasına delil olarak sunduğu olayda, ses kayıtlarını başkalarına verdiği veya yaydığına ilişkin hakkında bir iddia ileri sürülmeyen sanığın, boşanma davasındaki iddiasını ispatlama amacı taşıyan eyleminde hukuka aykırı hareket ettiği bilinciyle hareket etmediği, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşıldığından; beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılama sonunda, sanığa yüklenen suçun kanuni unsurlarının gerçekleşmediği, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanığın üzerine atılı TCK'nın 133/1. maddesinde düzenlenen kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçu için 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 80. maddesi ile yapılan değişiklikle “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası” öngörülmüş olup, hapis cezasının üst sınırı itibariyle davaya bakma görevinin 5235 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca Asliye Ceza Mahkemesine ait bulunduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Hükümde uygulanan kanun maddesi gösterilmeyerek CMK'nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hükmün ilk fıkrasının sonunda yeralan "sanığın unsurları oluşmayan atılı suçtan beraatine" ibarelerinin "sanığa yüklenen suçun kanuni unsurları gerçekleşmediğinden, CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca sanığın beraatine" şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.