Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuçlar : Hakaret, tehdit, verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirmeHükümler : Hakaret suçundan; TCK'nın 125/1-2, 43/1, 62, 52/2-4. maddeleri gereğince üç defa mahkumiyet Tehdit suçundan; TCK'nın 106/1-1, 43/1, 62, 50/1-a, 52/4. maddeleri gereğince üç defa mahkumiyet Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan: TCK'nın 136/1, 62, 50/1-a, 52/4. maddeleri gereğince mahkumiyet Hakaret, tehdit ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: A) Hakaret ve tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık ... ile katılan ...'in aynı ilkokulda öğrenim görmeleri nedeniyle birbirlerini tanıdıkları ve uzun yıllar sonra ortak arkadaşları vasıtasıyla facebook adlı sosyal paylaşım sitesi üzerinden görüşmeye başladıkları, ilerleyen süreçte, farklı beklentiler içine giren sanığın, katılan ...'e, sevgili olma teklifinde bulunduğu, katılan ...'in, evli ve çocuk sahibi olduğunu belirtip, bu teklifi kabul etmemesine ve sanıkla olan iletişimini sona erdirmesine tepki duyan sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda, katılan ...'i, katılan ...'in eşi olan katılan ...'u ve katılan ...'in babası olan katılan ...'i telefonla aramak, katılanların telefonlarına ve elektronik posta adreslerine çok sayıda mesaj göndermek suretiyle üzerine atılı her bir katılana yönelik zincirleme şekilde hakaret ve tehdit suçlarını işlediğinin kabulünde, hukuki nitelendirmede ve temel cezaların asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, Sanık hakkında hakaret suçlarından yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, Sanık hakkında tehdit suçlarından yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Hükümlerin esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanığa hükmedilen hapis cezalarının adli para cezalarına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezalarının belirlenmesine esas tam gün sayılarının gösterilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine ve bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarların belirlenmesi sırasında uygulanan kanun ve maddelerinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi, Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; 1, 2 ve 3 rakamlarıyla gösterilen hükümlerin 5. paragraflarında yer alan, “TCK nun 50/1-a maddesi” ibaresinin, “TCK'nın 50/1-a ve aynı Kanun'un 52/2. maddeleri” şeklinde değiştirilmesi, aynı paragraflardaki “6.000 TL” ibaresinden önce, “300 gün karşılığı” ibarelerinin hükümlere ilave edilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, B) Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Sanık ...'in, katılan ...'e ait facebook profilinden temin ettiği katılanın resimlerini, katılanın rızası aykırı şekilde pornografik içerikli internet sitesinde yayımlamak suretiyle üzerine atılı verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu işlediğinin kabulünde, hukuki nitelendirmede ve temel cezanın asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında, sanığa hükmedilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3. maddesine ve bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktarın belirlenmesi sırasında uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi, 2- TCK'nın 6/1-g maddesinde, ceza kanunlarının uygulanmasında, basın ve yayın yolu ile deyiminden; her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim aracıyla yapılan yayınların anlaşılacağının belirtilmesi ve katılanın resminin belirsiz sayıda kişi tarafından algılanabilme imkanı bulunan internet sitesi üzerinden hukuka aykırı olarak yayımlanması karşısında, hükümden sonra 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun'un Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmüne göre, sanığın hukuki durumunun yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.