Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24124 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27737 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Taksirle öldürmeHüküm : TCK'nın 85/1, 62, 53/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yokluğunda verilen hükmü sanık müdafiinin 12/04/2013 tarihli temyiz dilekçesiyle temyiz ettiği, sanığın müdafii bulunduğu halde gerekçeli kararın sanığa tebliğ edildiği, sanık müdafiine herhangi bir tebligat yapılmadığı anlaşılmakla; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması halinde eski hale getirme istemi hakkında karar verecek merciin, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 13/12/2011 tarih 237-259 E-K sayılı kararında da belirtildiği üzere Yargıtay'ın ilgili dairesi olduğu, dolayısıyla Orhangazi Asliye Ceza Mahkemenin eski hale getirme talebinin kabulüne ilişkin 03.06.2013 tarihli kararının hukuki değerden yoksun olup, sanık müdafiinin temyiz isteminin CMK'nın 40/2, 292/1 ve 274/1. maddeleri gereğince süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Sanığın idaresindeki otomobille, meskun olmayan, aydınlatmasız yerde, çift yönlü yolda seyir halinde iken, yolun solundan karşıya geçmek için yola giren yayaya çarpması sonucu ağır şekilde yaralanan yayanın hiç iyileşemeden olaydan yaklaşık bir buçuk sene sonra öldüğü olayda; tali kusurlu sanık hakkında iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş şekli, failin taksire dayalı kusurunun yoğunluğu, meydana gelen zararın ağırlığı, maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, asgari hadden çok fazla uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi,2- Taksirli suçlarda TCK'nın 53/1. maddesinde yazılı hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,3- Gerekçeli karar başlığında sanık müdafiinin adının yazılmaması suretiyle CMK'nın 232. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.