Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 24098 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6415 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Sulh Ceza MahkemesiSuç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokmaHüküm : TCK'nın 179/3 -2, 50/1, 52/2-4; 5326 sayılı Kanunun 15/3 maddeleri gereğince mahkumiyetTrafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma halinin suç olarak düzenlendiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/5. maddesinde ise alkollü araç kullanma eyleminin düzenlendiği ve bu kabahatten dolayı idarece idarî para cezasının tayin edilebileceğinin hüküm altına alındığı her iki eylemin unsurları itibariyle farklılık arz ettiği, kaldı ki, Karayolları Trafik Kanunu'nun 48/5. maddesinde, uyuşturucu ve keyif verici maddeleri alarak araç kullananlara, eylemi başka bir suç oluştursa bile ayrıca bu madde gereğince idari para cezası uygulanacağının belirtilmesi karşısında; Cezanın infaz aşamasına ilişkin olup kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilmeden “Trafik Denetleme Şube Müdürlüğünün 24/08/2012 tarih ve 437006 sıra no ile 2918 Sayılı Kanun'un 48/5. maddesine muhalefetten verilen idari para cezasını 10/09/2012 tarihinde GM-00437006 alındı numarası ile 487.50 TL olarak ödemiş olduğu anlaşılmakla bu paranın 2918 Sayılı Kanun'un 48/5 ve 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu'nun 15/3. maddesi gereğince, cezadan mahsubuna” hükmedilmesi,2-05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 Sayılı Kanunun 100. maddesiyle CMK'nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderilerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada yargılama giderlerinin 16 TL olduğu ve CMK'nın 324/4. maddesi uyarınca bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanıktan tahsiline karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının mahsuba ilişkin 6. bendinin hükümden tümüyle çıkartılması ve 8. bentte yer alan “sanıktan tahsiline” ibarelerinin çıkarılarak yerine “CMK'nın 324/4. maddesi gereğince hazine üzerinde bırakılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.